Yazar | : | Güney Özkılınç |
İsbn | : | 9786055315184 |
Yayın Tarihi | : | Mayıs, 2012 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 200 |
Ölçü | : | 24 x 32 cm |
Yayınevi | : | Evrensel Basım Yayın |
Bahsi Geçen | : | Nazım Hikmet Ran |
"1933'te Nazım Hikmet üçüncü kez kovuşturmaya uğrar. 1932 yılı sonlarına doğru birkaç ille birlikte istanbul'da da caddelerde duvarlara bildiriler yapıştırılır. Bunları Adana, Bursa ve Edirne illerini de kapsayan gizli bir örgütün yaptığı, Nazım Hikmet'in de onunla ilişkili olduğu sanılır. Bu yüzden bazı kişilerle o da 18 Mart 1933 sabahı gözaltına alınır. Gözaltı önlemi, 7. Sorgu Yargıçllğı'nda ifadesi alındıktan sonra, aynı gün tutuklamaya çevrilir. Nazım Hikmet, Sultanahmet Cezaevine konur. Sorgu yargıçliğının yetkisizlik bildirmesi üzerine, 31 Mayısta Bursa Cezaevine nakledilir."
[Asım Bezirci, Nazım Hikmet, s. 28, 29)
Bursa'ya geldiği günün ertesinde.Piraye'ye bir mektup yazan Nazım Hikmet, onun Bursa'daki yıllarına da göndermede bulunacaktır:
"Hatçem,
Sağ salim Bursa'ya ulaştık. Rahatımız iyicedir. Mahkemenin ne zaman başlayacağı daha belli değil. Bu da tabii... Çünkü buraya geleli daha 24 saat bile olmadı.
Aramıza dağlar, denizler girdikten sonra hasret ve göreceklik bir kat değil kat kat arttı. Tez kavuşsak derim. Sen de öyle dersin, bilirim. Ama bakalım hadisat ne der?
Hapishane penceresinden, yığın yığın yeşillikler arkasında Bursa'nın beyazlıkları ve keşişin dumanlara karışan etekleri görünüyor. Ben seni düşünüyorum. Senin çocukluğun bu yeşillikler arasında, bu kocaman, karlı dağın yamacında geçmiş. Ne tuhaf şey değil mi? Senin bu en güzel günlerinin geçtiği bu gök altında benim şimdi, bir türlü bitmek, tükenmek bilmeyen saatlarım uzayıp gidiyor...
[Nazım Hikmet, Piraye'ye Mektuplar-1, s. 12)
Nazım Hikmet'in 1 Haziran 1933 tarihinde yazdığı mektupta belirttiği gibi Piraye'nin Bursa serüveni, Nazım'dan daha önce başlamıştır...