| Yazar | : | Zeynep Aliye |
| İsbn | : | 9754949328 |
| Yayın Tarihi | : | Nisan, 2001 |
| Dil | : | Türkçe |
| Sayfa Sayısı | : | 371 |
| Ölçü | : | 13 x 19,5 cm |
| Yayınevi | : | Bilgi Yayınevi |
| Bahsi Geçen | : | Orhan Koloğlu |
Son yıllarda sık sorulan sorulardan biri de "Önümüzdeki bin yılda dünyada ve Türkiye'de edebiyatın geleceğinin ne olacağı".
Soruya farklı kesimlerden farklı yanıtlar geliyor. Bunlardan en kötümserlerin oluşturduğu gruptakiler 'yazar öldü, sanat öldü, sanatçı öldü, ideolojiler öldü, tarih öldü', anlayışından yola çıkarak 'edebiyatın da zaten öldüğünü' ileri sürüyorlar.
Bir başka grupsa daha iyimser bir yaklaşımla mükemmel ekonomik sistem olarak ilan edilen liberalizmle ve özellikle de liberalizmin ulaştığı bugünkü aşamayla, 'iyi edebiyat' anlayışının artık asla birarada olamayacağını, malın tüketicinin beklentisi doğrultusunda üretilmesi gerektiğini vurguluyorlar. Hatta II. Sanayi Devrimi'nin en önemli buluşu 'bant sistemi'nin edebiyata yansıması olan kolektif kitap yazımının bir aşama daha ileri götürülmesi gerektiğinin altını çiziyor bu gruptan olanlar. 'iyi edebiyata ihtiyaç yok, iyi satışa ihtiyaç var' tarzında kesinlemelerle, bunda ısrar eden edebiyat ve edebiyatçı için yapılabilecek tek şey kaldığının, onun da bir 'el fatiha' olacağının altını çiziyorlar.
Bu bağlamda, kimi gelişmiş ülkelerin yayın dünyasında ilginç gelişmeler oluyor son yıllarda: Yazınsal yapıtta görselliği, görsellikte görkemi öne çıkartan bir anlayış değişikliği görülüyor. Metni, fotoğraflarla, illüstrasyonlarla süslemenin ötesinde, bir ritmi esas almış, ışıkların yanıp söndüğü, atmosfer yaratıcı kokuların yayıldığı malzemeler haline getiren bir anlayış değişikliği bu. Yani atmosferin, dilin ustaca kullanımıyla sağlanması yerine teknolojiyi buyur ederek sonuca ulaşmak...
