Yazar | : | Sulhi Dölek |
Yayın Tarihi | : | Haziran, 1984 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 80 |
Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | Milliyet Yayınları |
Bahsi Geçen | : | Yusuf Ziya Ortaç |
Hiç karşılaşmamış olmamıza karşın, Yusuf Ziya Ortaç'ın, yazarlığa attığım ilk adımlarda önemli bir payı vardır. Bu nedenle, Ortaç hakkında bir kitap hazırlamam istendiğinde sevinerek kabul ettim.
1969'un mart ayında bir telgraf almıştım Akbaba'dan. Yusuf Ziya Ortaç Armağanı'nı kazandığımı bildiriyorlar, beni dergiye çağırıyorlardı.
Ölümünden sonra adına kurulan armağanı kazandığım Ortaç'ı yazılarından ve kitaplarından biliyordum. Oğlu Ergin Ortaç'ın dergiyi yönettiği dönemde Akbaba ailesine katıldım. Öyküler yazdım. Hatta iki yıla yakın süre -Ortaç'ınkilerle ölçüştürülemeyecek olsalar bile- Akbaba'nın başyazılarını yazdım.
Artık yıllarca birlikte çalışmışçasına iyi tanıdığım Yusuf Ziya Ortaç'ın anısını, bu satırlarla bir kez daha selamlıyorum.
Elinizdeki küçük kitabı hazırlarken, Ortaç'ın kendi yazdıklarından ve onun için yazılanlardan oluşan oldukça geniş bir kitaplığı taradım. Ortaya çıkacak sonucun bu değerli yazar, şair ve yayıncıyı mümkün mertebe iyi yansıtması için çaba gösterdim. Basın yaşamında karşılaştığı ilginç olayların yanı sıra, kendi deyimiyle "mizahın şekeriyle" tatlandırdığı yazılarından, öykülerinden ve hicivlerinden örnekler vermek istedim.
Bu sayfalarda yalnızca onu değil, döneminin öteki ünlülerinin de ilgi çekici yanlarını bulacaksınız.
Güncelliğini yitirmeyen Yusuf Ziya Ortaç'ı beğenerek, gülerek ve düşünerek okuyacağınızı umuyorum.