Yazar | : | Çetin Altan |
İsbn | : | 9751015774 |
Yayın Tarihi | : | 2000 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 192 |
Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | İnkılâp Kitabevi |
EV
Ne kiralamakla olur, ne satın almakla, ne yaptırmakla... Görünmez aynaların, görünmez bir imbikten bin yıl süzülmüş ışıklarıyla olur.
O zaman, ne mutfak mutfak kokar; ne banyo karanlıkça bir rutubet kovuğuna dönüşür; ne partal terliklerle eski püskü ayakkabılar, giriş kapısının dışıyla iç yanını depreme uğramış bir kavaf dükkânının ardiyesine çevirir.
Antrenin yanmış ampulü, bir hafta boyunca değiştirilmeyi beklemez.
Süpürge, leğen, kova, portakal sandıkları, kömür ve odun yığılmaz arka balkonlara...
Halı her zaman tozsuzdur, sigara tablaları her zaman temiz, masa her zaman çiçekli...
Duvarlarda, çoğaltılmış türden dahi olsa, sevilmiş tablolar vardır; anıları renklerinde saklı...
Geceleri, mızrak mızrak göze batmaz yanan elektrik.
Perdelerde çiğ gölgeler oynaşmaz...
Öylesine ustaca düzenlenmiştir ki abajurlar, sert rüzgârlı karanlıklar çökerken sokaklara, ılık bir aydınlıkta yüzmeye başlar ev...
Salt dekor da yetmez evin ev olmasına...
Büyük olması yetmez, küçük olması yetmez... Çok uzaklara gittiğin zaman bile, çekim alanının dışına çıkamayacağın bir mıknatıs olması gerekir, tabaklarında, bardaklarında, koltuklarında, yatağında...
Bir mıknatıs...
Çocukluk günlerinden kalma, buluğ yaşının hayallerinden kalma, ilk öpüşlerden, ilk kahvaltılardan, ilk çıkan kirazın paylaşıldığı akşam yemeklerinden kalma...
Evler vardır, kaçıp canını kurtarmak istersin... Evler vardır, yalnız, soğuk, buz gibi... Evler vardır, her gece bir çift cesedin üstüne bir mezar taşı gibi kapanır kapısı...
Evler vardır, sofrası kurulmayan, yarım ısıtılmış bayat pilavdan ayaküstü birkaç kaşıkla hemen kahveye koşulan...
Evler vardır, penceresinin kırık camına yastık tıkılmış...