Bir akşam serinliğinde Akköy'e doğru bir yürüyüşe çıkın. Ihlamur kokularının arasından Bıçkı Ağzı Kaya'sına doğru yürüyün. Bir Demirci Ustası'nın demiri suya verirken suyun ağlayarak sıçradığını duyacaksınız. Duyduğunuz bu ses sizi güçlü, kuvvetli Ferhat Usta'ya götürecek. Kolundaki her damarda, her kasta oyulan taşların gözyaşını hissedeceksiniz. Yürüyün kayanın başına. Aşağıda, boylu boyunca Ferhat'ın yanında ay parçasını yatar göreceksiniz. "O da kim?" demeyin. O, Ferhat'ın sevdiği... Gözünüzü ovuşturmayı bırakın. Şimdi dönün Yatak Kayası'nı. Bu efsane size Ferhat ile Şirin ile gülümseyecek. Yatak Kayası'nın dibi iki sevgiliye bir yer yatağı olacak. Gökçedereliler, Üvezpınarlılar, Akköylüler... Kısaca Termal 'de sessizce bu efsanenin bir ıhlamur kokusu gibi kişilerle dolaşıp durduğunu göreceksiniz. Yumun gözünüzü. Çekin ciğerlerinize ıhlamur kokularını. Yakalayın bir Haziran akşamının gülümseyen saçlarını. Çekin, çekin... Sizi mutlaka Altınova'ya sürükleyecektir. "Niye mi?"...

---