Yazar | : | Celaleddin Ezine |
Yayın Tarihi | : | 1938 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 135 |
Ölçü | : | 14 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | Kenan Basımevi |
Almanya' da, Heidelberg şehrinde Üniversite talebesi Sun-Fu'nun odası. Oda ucuz eşya ile mefruştur. Alelade bir talebe pansiyonunun odası: Demirden karyola, adi tahtadan yazı masası; üstünde kitaplar. Hasır iskemleler. Köşede bir sedir. Bütün bunlarla bir tezat teşkil eden Sun-Fu'nun şahsi eşyasıdır: Sedirin üzerine serilmiş Çin ipeğinden ağır bir örtü; yanı başında alçak bir masanın üstündeki Buda heykeli, haşhaş takımı ve fildişi üzerine çaprazlama nakışlarla işlenmiş uzun bir çubuk.
Sun·Fu o gün Üniversitede Doktora tezini muvaffakiyetle müdafaa etmiş ve Felsefe Doktoru unvanını almıştır. Pencerenin önünde sigara içer ve dalgın dışarısını seyreder. Kapı hızla açılır. Mathias, Ömer, Yakub ve Else neşeli bir gençlik ve lakaydi havası içinde içeri girerler. Bu üç erkek ve bir genç kız, Heidelberg Üniversitesi Felsefe Fakültesinin son sömestr talebesindendirler.
MATHİAS - (Doktor Sun - Fu'ya doğru ilerleyerek) Bu büyük gününüzü kutlamaya geldik! İçten, candan ve gönülden... Hepimizin... Aziz Doktor Sun - Fu!" Evet, yeni unvanınızla Felsefe Doktoru, âlim, hâkim Sun Fu!
(Else, Ömer, Yakub, Doktor Sun - Fu'nun elini sıkarlar, tebrikleri içten ve samimidir.)
DOKTOR SUN - FU - Teşekkür ederim. Darısı başınıza! (Else'ye hitaben) Siz gelecek seneye inşallah, değil mi?
ELSE - Bizde bu tembellik varken Doktor Fu... Daha çok ister!
ÖMER - Hayatınızdaki bu başka gün sizde hiç bir değişiklik yapmamış, ne kadar sakin ve heyecansızsınız, Doktor Fu.! (ötekilere hitaben) Bilmem amma, ben Doktoramı verdiğim gün, sanırım ki sevincimden ortalığı kasıp kavururum...
MATHİAS - Sen mi? Tabii, çünkü senin medeniyetin daha yeni... Hani o, soyu sopu belirsiz, yeni zenginlere benziyken Avrupa medeniyeti!.. Hâlbuki Doktor Fu öyle mi ya? Düşün ki, o dünyayı binlerce senelik kültürün arkasından seyrediyor...