Yazar | : | Selim İleri |
İsbn | : | 9789752898790 |
Yayın Tarihi | : | Haziran, 2011 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 151 |
Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | Everest yayınları |
Balıklar O kadar tenhaydı ki balıklara altın savurdum, sulan ışıldasın, parıldasın diye.
Sesim perde perde indi. Ayrılığı, yerinden yurdundan kopartılmayı bilirim, korkunçtur.
Çöllerinden uzak düşenler merhametimi anlasınlar. Cevap vermediler. Başlarını kaldırmadılar. Çöllerinden ayrılanlar için yere çöktüm.
Ya benim acıyışlarım... Onlara niye acırım ki? İnsanoğluna acıdım. Mustafa Ağa'ya bile acıdım, adaşım, insan denir mi bilmem, haşmetli Kızlarağası. Kaderin insana ödettiği bedel içimi karartır. Şu yeryüzü oldum bittim merhametsiz.
Mustafa Ağa'ydı kapıyı üstüme kilitleyen. Hayatı ilk kilitleyen o değildi.
Mahpeste geçiyor ömür. Elife kavuşacağımı ummaksızın.
Kan, ceset, kelle. Kendimi bildim bileli uğultular.
Delinmiş kubbeden ipler sarkıtılıyordu. Derviş Ağa, benliğini yitirmiş, boyuna haykırıyordu. Yadigar ve Raziye artık ağlamıyorlar.
" ... kulların seni kurtarmaya... seni kurtarmaya!.. " Çöktüğüm sedire mıhlanıp kalmış, "Su" diye inledim.
Çölde gam çekiyordum. Kim kimi gamlardan kurtarabilir ki!
Aklım eriyip harap olmakta. Sıska bir gövde ve kurumuş bir kafayla diri durmaya çalışıyorum. Azıcık afyon iyi gelirdi. Afyonla hatıralar gönül yakmaz artık…
Mahpesten mahpese hayata yad oldum.
Hangi hücredeyse, kimsesiz otururduk, uzun zaman. İlkyazın sert rüzgarını, ortayazın tomurcuklarını düşledikçe düşler, Yadigar'a anlatırdım.
Yadigar'ı ona ben ad eyledim. Başka isim takmışlar, galiba Gülfem. Asıl ismini, doğduğu gün anasının babasının taktığı ismi Yadigar'a bir türlü söyletemedim. Gülfem'i söylüyor, öteki adını unutmuş görünüyordu. Herhalde rüyalarında yine öyle çağırıyorlar, yine öyle sesleniyorlar, Yadigar değil…