Yazar | : | Necati Güngör |
İsbn | : | 9756363134 |
Yayın Tarihi | : | Aralık, 2003 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 104 |
Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | Alkım |
Necati Güngör, Malatya'da doğar.
İnsanlar inanmaya çok müsaittir o zamanlar.
Büyür halk hikâyeleri, masallar, efsaneler ve destanlarla.
Daha okuma yazma öğrenmeden dolar kulakları bunlarla.
Anlatır da anlatır annesi, babaannesi.
Aslında vardır herkesin söyleyecek bir hikâyesi.
Malatya'da "sözel kültür'ün vardır ayrı bir yeri.
(Malatya'daki sözel gelenek hem etkilemiştir Kemal Tahir'i.)
Askerlik, savaş, gurbet anıları…
En makbulü kişiye göre süslenerek anlatılanları.
Varmış kendileriyle dalga geçerek anlatan mizahçılar.
"Birbirlerini kusurlarıyla da seviyorlarmış' oradaki insanlar.
Dönme dolap yerine yanlışlıkla geneleve gittiğini anlatan bir teyze,
"Hayatı bir ağıt halinde, kocasını anarmış' o vefat ettiğinde.
Okumayı huy edinmiş abisi ve teyzesinin çocukları.
Varmış evde bir sandık dolusu Varlık Yayınları.
Cumhuriyet gazetesi okurken görürmüş aktar olan bir akrabasını.
İlk tanıştığı eserlerden birisiymiş Yunus Emre Divanı.
Dil zenginliğini almış annesinden.
Atasözlerinden, deyimlerden…
Malatya'daki kapalı kültür etkisini hissettirirmiş her yerde.
İnsan ilişkilerindeki inceliklerde.
Bir tabak yemek gönderildiğinde gece,
Kapılar hafifçe çalınırmış elden geldiğince.
Hiç yokmuş insanlarda gösteriş,
Hatta ayıp sayılırmış nümayiş.
"Paradan, fakirlikten, zenginlikten konuşulmazmış bir araya gelince.'
Bu konulardan bahsedip durmak sayılırmış erdemsizce.
Kasapmış babası,
İşinin yeriymiş esnaf çarşısı.
Geçerliymiş lonca geleneği,
İmza atmak saymakmış söz vermeyi…