| Yazar | : | Emre Dölen |
| İsbn | : | 9786053991083 |
| Yayın Tarihi | : | Şubat, 2010 |
| Dil | : | Türkçe |
| Sayfa Sayısı | : | 660 |
| Ölçü | : | 17 x 23,5 cm |
| Yayınevi | : | İstanbul Bilgi Üniversitesi |
BASINDAKİ TARTIŞMALARA GENEL BAKIŞ
Cumhuriyet'in ardından Darülfünun hep tartışma konusu olmuştur. Tartışmalar 1920'li yılların sonlarına doğru giderek artmaya başlamış ve 1930'lu yılların başlarında şiddetlenmiştir. Tartışmaların odak noktasını Darülfünun'un inkılaplara yeterince sahip çıkıp desteklemediği, Latin harflerinin kabulü, ortaya konulan dil ve tarih tezleri konusunda eleştirici bir tutum alması gibi konular oluşturmaktadır. Bu arada öğretim elemanlarının bilimsel yetersizlikleri ve eser vermemeleri de eleştiri konusudur. Cumhuriyet'in ardından dönemin kıt olanakları içinde Darülfünun'a oldukça büyük yatırımlar yapılmış, başta Fransa olmak üzere Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden öğretim üyeleri getirtilmiş, eğitim ve öğretimin niteliğinde önemli iyileşmeler sağlanmıştır. Yavaş yavaş bir üniversite geleneği oluşmaya ve 1920'li yılların sonlarına doğru orijinal nitelikte bilimsel araştırmalar yapılıp Avrupa'daki çeşitli bilimsel dergilerde yayınlanmaya başlanmıştır.
Tartışmalar sonucunda iki farklı görüş ortaya çıkmıştır. Birinci görüşe göre, üniversite özerklik demektir ve Darülfünun'un gelişim ve ilerlemesi kendisinden beklenmelidir. Çok kısa bir geçmişi olan Darülfünun'u Avrupa'nın yüzlerce yıllık geçmişi olan üniversiteleriyle kıyaslamak yanlıştır. Düzeltmek amacıyla Darülfünun'a yapılacak siyasal müdahale mevcut durumun daha da kötüleşmesiyle sonuçlanacaktır. İkinci görüşe göre, Darülfünun öteki Osmanlı kurumları gibi geçmişin kötü bir mirasıdır ve kendi haline bırakıldığında daha uzun süre geçmişin hastalıklarını taşıyacak ve inkılaplara ayak bağı olacaktır. Bu nedenle Darülfünun'a hızla müdahale edilmelidir.