Yazar | : | Alphonse de Lamartine |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 279 |
Ölçü | : | 13 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | Tercüman 1001 Temel Eser |
Akkoyunlulara karşı seferlerde kendini iyice göstermiş olan kahraman şehzade Mustafa Anadolu'da valilik yaptığı devirlerde bağımsızlığa alıştığından, şimdi babasının ve vezirin müsamahasız bakışları altında barış içinde İstanbul'da yaşamaktan sıkılmıştı. Başardığı pek çok savaşın sağladığı şahsiyeti ile hem halk, hem de yeniçeriler arasında bir hayli şöhret sahibi olduğundan, davranışları, sözleri ve hatta aşkları bile daha dikkatle gözleniyordu. Tahtın gerçek varisi Bayezid'e karşı bu oğlunu tercih eden Sultan Mehmed Han, kalben yakın olduğu şehzadesinde giderek artan şatafatlı bir rekabet sezmekteydi. Kendisi için hoş gördüğü pek çok aşırılıkları asla oğlunda görmek istemiyordu. Mustafa'nın her kusuru gözünde bir suç olarak büyüyordu.
O zamanlar Doğu'da seferde bulunan bir vezirin son derece güzel bir karısı vardı. Şehzade Mustafa bir seferinde bu kadını görmüş, gözlerinin bakışından âşık olmuştu. Parayla kandırılan uşaklar ve harem ağaları iki aşığın haberleşmesini sağlamıştı. Nihayet bir gün yanında nedimeleri olduğu halde hamama giden genç kadın, Mustafa'nın adamları tarafından kaçırıldı. Vezirin evdeşi ile sarayına kapanan Şehzade Mustafa'nın yarattığı rezalet bir anda bütün İstanbul'da duyuldu. Durumu haber alan kocası kalkıp İstanbul'a geldi ve Fatih'in ayaklarına kapanarak bunca hizmetine karşılık böyle bir davranış beklemediğini belirtti.
Ne olursa olsun, bu olayın yarattığı çirkin durumu ortadan kaldırmaya karar veren Fatih Sultan Mehmed, bir gece çavuşlarını oğlunun dairesine gönderdi; genç kadın şehzadenin kollarından zorla alınarak kocasına yollanırken şehzade Mustafa da boğduruldu.
Sultan Mehmed Han, şehzade Mustafa'ya karşı zamanında gösterdiği kötü davranışlarından dolayı sadrazam Mahmud Paşa ile meşgul olmaya karar verdi. Şehzade Mustafa'nın idam edildiği gün satranç oynayarak Osmanlı hanedanına karşı ağır hakaret sayılabilecek bir ilgisizlik gösterdiğini ve matem elbiselerini giyeceğine devamlı olarak beyaz kaftan giydiğini ileri sürerek vezir-ı azamı itham etti.
Rum baba ve Arnavut anneden dünyaya gelmiş olan Mahmud Paşa, Hristiyan olarak vaftiz edilmişti...