Türk ve İslam Eserleri Müzesi

Yazar : Zahir Güvemli, Can Kerametli
Yayın Tarihi : Eylül, 1974
Dil : Türkçe
Sayfa Sayısı : 64
Ölçü : 24 x 29 cm
Yayınevi : Akbank

Milletlerin yaşama gücünü sağlayan kaynakların başında, bizce, "tam bağımsızlık"la birlikte, zaman ve mekân içindeki medeniyet birliği, bütünlüğü gelir. Bu medeniyet birliği ve bütünlüğünün aynası yazılı, yazısız, çeşitli belgeler, sanat eserleri ve müzelerdir. Her ne kadar tarihçi, zamanı birtakım devirlere böler ve olayları, insanları, eserleri bu bölünmeler içinde izaha çalışırsa da zamanın bir bütün olduğunu gözönünden ayırmamak gerekir. Türkler, çok uzun bir zaman ve çok geniş bir coğrafya alanı içinde büyük medeniyetler kurdular. 1930 tarihli bir söylevinde Mustafa Kemal şöyle der: "Ecdadımız büyük imparatorluklar kurdukları gibi parıltısı uzaktan aydınlatan çok büyük medeniyetler de yaratmışlardır. Bunları aramak, incelemek, Türk dünyasına ve cihana tanıtmak vazifemizdir". Bu medeniyetler zaman ve mekân yaygınlığı yüzünden ne kadar değişik görünürse görünsün, aralarında ortak bir temel, bir dünya görüşü, aynı doğrultuda bir çizgi bulunduğu açıkça bellidir. Gazi Mustafa Kemal, Türk Tarih Kurumu'nu yeni bir görüşle ortaya atmakla, arkeoloji kazılarını ve değerli sanat eserlerinin korunmasını emretmekle bu anlayışı dile getiriyordu. "Evkaf-ı İslamiyye Müzesi"nin "Türk ve İslam Eserleri Müzesi" adını alması, böyle bir zihniyet değişikliğini kanıtlar. Tarihteki Türk devletleri üç kıtaya yayılır ve yüzyıllar boyu toplanıp dağılırken elbette yaşantılarına ait gelenekleri beraberlerinde götürdüler. Bir medeniyet çevresinden bir başkasına geçerken eski hayatlarıyla ilişkilerini bu gelenekler ve görüş birliği sayesinde korudular. Millet olarak zaman ve mekân içindeki bütünlüklerini sürdürdüler. Osmanlı imparatorluğu çöküp de genç Türkiye Cumhuriyeti kurulurken tutucu halk kitleleri veya bu masum halkı diledikleri gibi yönetebileceklerini umanlarla devrimci güçler arasında toplumu sarsan, hatta bazı ayaklanmalara yol açan olaylar geçti. 1922 yılı Kasım başlarında laik Türkiye'nin temelini atacak kanunlar, karma komisyonda boş yere uzatılan tartışmalarla engellenmek istendiği sırada Mustafa Kemal, önündeki sıranın üstüne çıkıp şunları söylemişti: "Efendim, hâkimiyet ve saltanat hiç kimse tarafından hiç kimseye ilim icabıdır diye müzakereyle, münakaşayla verilmez..."
******Can Kerametli
DİKKAT!
İstanbul Kitapları (7654 kitap)
ve
Osmanlı Kitapları (2586 kitap)
Koleksiyonları satılıktır.
Çok kıymetli ve nadir kitapları da kapsayan bu
Koleksiyonları almak isteyenler
İletişim paragrafından lütfen mesaj gönderin...