Türk Hamamı

Yazar : Tülay Taşçıoğlu
Yayın Tarihi : 1998
Dil : Türkçe
Sayfa Sayısı : 254
Ölçü : 23 x 29 cm
Yayınevi : Unilever, Duran Ofset

Ankara'nın Hamamönü semtindeki, Karacabey Hamamı, çocukluk hatıralarımdaki annemle gittiğimiz ilk mahalle hamamıydı. Natır Ayşe hanımın kucağında götürüldüğüm sıcaklıkta, kubbe çok büyük, kapı çok küçük gelir, korkardım. Kubbesindeki cam fanuslardan giren aydınlığın, sıcaklığın buharlı havasında oluşturduğu ışık oyunlarını hayranlıkla izlerdim. Yaz gelince Bursa'ya, annemin Reyhan'daki aile evine giderdik. Konya Karaman'dan, Üsküp ve Pirlepe'ye "evlad-ı fatihan" olarak giden aile, Balkan Savaşı sonrası, muhacir olarak buraya yerleşmiş. İki çıkmaz sokak, hep akraba evleri idi. Dedemin bir iç bahçe etrafında oluşan ahşap evinin, her odasında yüklük, gusulhane vardı. Yaz ayları gelin hamamları çok olurdu. Üstü körüklü atlı arabalarla, konvoy halinde, Çekirge Hamamı'na gidilirdi. Kollarımızın altında su kabakları ile havuzdan çıkmazdık. Babamın ailesi İstanbulluydu. Ailenin erkekleri, askeri görevle Kırım'da, Yanya'da bulunmuşlar. Babam, dedemin görevi sırasında Yanya'da doğmuş. Balkan savaşında İzmir'e yerleştirilmişler. Babaannemin İzmir Güzelyalı'da, kız kardeşi ile bitişik çift yalılarında, deniz hamamı vardı. Erkekler sandalla açıktan, kadınlar hamamdan denize girerlerdi. Babam Türkkuşu'nda pilottu. İlkokul çağlarımda Ankara Yenişehir'de otururduk. Modern evimizde, altında odun yanan, üstünde bakır silindirik kazanında su ısınan, termosifonlu banyomuzun, beyaz emaye zarif ayaklı bir küveti ve duşu vardı. Yazları aile büyüklerini ziyarete, İstanbul'a gelince, üstü tenteli yanları açık tramvaylarla Fenerbahçe Plajı'na gidilirdi. Plajın sonunda kadınlara mahsus deniz hamamı vardı. Teknik Üniversite'de okurken Tarabya Oteli inşaatının önünden denize girerdik. Üniversiteyi bitirince, Almanya'da çalıştığım mimari bürodan haftada bir gün, Stuttgart yakınındaki kükürtlü termal banyolarına gider, havuza atlamadan, sessizce girer, sağ kenarını takip ederek, suları sıçratmadan yüzer ve askeri disiplin içinde sudan çıkardık. Burada hep Bursa'nın neşeli hamam sefaları, Boğaziçi'nin özgürce atlayıp yüzdüğümüz serin akıntılı sularını özlerdim...
******
DİKKAT!
İstanbul Kitapları (7654 kitap)
ve
Osmanlı Kitapları (2586 kitap)
Koleksiyonları satılıktır.
Çok kıymetli ve nadir kitapları da kapsayan bu
Koleksiyonları almak isteyenler
İletişim paragrafından lütfen mesaj gönderin...