Vaktiyle çıkarmakta olduğumuz Düşünce adlı bir mecmuanın bir nüshasını Tevfik Fikret'in vefatı üzerine, onun hayatı ve eserlerinden bahse tahsis etmiştik. Hayatı hakkındaki bilgileri refikası ile aynı zamanda dayısı olan kayın pederinden almış, el yazılarını, metrukelerini incelemiş, o zamana kadar basılmamış manzumelerini toplamış, kendi eliyle yapmış olduğu resimlerle birlikte bastırmıştık. Aynı zamanda kendisini tanıyan ve sevenler de inanç ve düşüncelerini yanlı olarak tarafınıza yollamışlar biz de o hususi nüshaya derc ettirmiştik. Aradan uzun bir zaman geçti. Rahmetli Fikret hakkında çeşitli eserler çıktı. Kimi lehinde, kimi aleyhinde idi. Bu da pek tabiidir. Her kes herkesin lehinde olamaz ya. Buna hiç bir diyecek yoktur. Fakat "Düşünce"den alınarak tahrifata uğratılmış, hakikatler değiştirilmiş olduğunu da görünce, onu yeniden ve yeni harflerle bastırmağı lüzumlu gördük.
Rahmetli dostumuz Tevfik Fikret hakkında etraflı ve esaslı, tetkiki bir eser neşrini de dostluğumuzun ve mesleğimizin tabii bir borcu olarak görüyorduk. Bunu yine, onun gibi rahmetli olan dostumuz Rıza Tevfik'e açtığımız zaman bize, kendisinin de (Hamidname) gibi bir Fuziliname ve bir Fikretname hazırlamakta olduğunu söylemişti. Onu, bu hususta, kendimizden daha salahiyetli bulmuştuk. Çünkü yalnız dostluk değil, aynı zamanda fikirdaşlık ve mektep arkadaşlığı bakımlarından da ona bizden daha yakındı. Ona, hiç olmazsa bizden daha mahremdi. Bizden çok daha eski bir tanıştı. İlgisi ve bilgisi da ha da çok ve esaslı olmalıydı. Biz de bu önemli ödevi, tercihen, kendisine bırakmıştık. Fakat aradan otuz küsur yıl geçtiği halde dostumuz filozof vaadini yerine getirememişti. Son zamanlarında, bizim Avrupa'da bulunduğumuz bir sırada, Fikret hakkında, küçük bir broşür çıkarmış, keşke çıkarmasaydı. Yurda dönüşümüzde görmüş, hem kendi namına, hem de Fikret namına çok üzülmüştük. Çünkü tamamıyla, şahitsiz, vesikasız, tetkiksiz, alelacele ve gelişigüzel karalanmış olan bu eser, okuyanları karanlıklara götürecek kadar karaydı. Hâlbuki Fikret hakkında en iyi, en doğru makaleleri yazan yine o Rıza Tevfik'ti.