Tanzimatın Götürdükleri adını verdiğimiz bu küçük araştırmada, tarihimizde bir dönüm noktası olan, Müslüman hayatında büyük bir değişikliğin meydana gelmesine, Onun adeta öz benliğinden sıyrılarak, tanınmaz bir şahsiyete bürünmesine sebep olan bu "Made in Avrupa" hareketin yeni bir değerlendirmesini yapmak istedik. Fakat bunu yaparken, tamamen belgelere ve özellikle fermanın metnindeki bilgileri esas alarak Tanzimat'ın toplumumuzda bıraktığı izleri, ona kaybettirdikleri ve nihayet İslam nokta-ı nazarından Müslüman ve garımüslimlere tanınan yeni statüyü tahlil edip neticelerini görmek istedik. Yaptırım ve terör edası y la yazılan veya yazdırılan tarihlerin, toplumlara vermiş olduğu zarar, hem tarihçilerin şahsiyetsizleşmelerine, hem de bu tarihçilerin toplumlarının tarihlerini yanlış öğrenmelerine sebebiyet vermiştir. Zaten bu kabil tarihlerin hedefi de budur: Resmi ve mütegallibe iktidarını devam ettirecek uydurma tarih... Hele günümüzde öyle hadiselere rastlıyoruz ki, tarihçi olarak üzülmenin ötesinde, tarih ilmi adına utanıyoruz. Yeni öğreniyoruz: Dünya Tarihçiler heyeti diye bir şey varmış. Bunu Amerika mı örgütledi, yoksa İsrail mi, bir kaç tarihçi (!) satın aldı, bilmiyorum. Her neyse bu tarihçiler heyeti, arşiv belgelerini araştırmışlar (?), ve neticede Avusturya Reisicumhuru Kurt Valdheim'in Nazi zulmüne karşı çıkmamasından dolayı onu suçlu bulmuşlar. Tarih adına tufan koparmak lazım bu sahte tarihçilere karşı. Bre tarihçiler, Kurt Valdheim gibi siz de sağdınız Hitler zamanında, sizler ne yaptınız ona karşı? O halde tarih namına, bir suçlu aranıyorsa, o da İsrail'in kiraladığı siz tarihçi(!)lersiniz. Dünyanın şurasında burasında, Modern Amerikan kovboylarının, İngiliz şövalyelerinin, Yahudi kasaplarının kestiği bu kadar insan varken, bir tarihçi olarak bunların hangisinin karşısına çıktınız, hangi birine hesap sordunuz? Dünya terörizminin temsilciliğini yapan İsrail'in şu anda buldozerlerle gömdüğü çocuklar çocuk olmaktan başka ne büyük suç işlediler?

---