Yazar | : | Murat Çulcu, Orhan Koloğlu, Taylan Sorgun... |
İsbn | : | 9789944298421 |
Yayın Tarihi | : | Kasım, 2009 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 175 |
Ölçü | : | 13,5 x 21 cm |
Yayınevi | : | Destek Yayınevi |
"Enver Paşa bir güneş ihtişamıyla doğmuş, bir gurup ihtişamıyla batmıştır. Arasını tarihe bırakalım."
Bu sözler Atatürk' e ait.
Enver Paşa'nın ölüm haberini getiren Kılıç Ali, Atatürk'ün ne tepki vereceğini kestirememiş yarı merak yarı da endişeyle Gazi'nin yüzüne bakınıştı. Atatürk aynı okul sıralarından mezun olduğu, aynı cephede silah çattığı bir arkadaşını, eski bir komutanını kaybetmenin hüznüyle söylemişti bu sözleri.
Oysa o günlerde herkesin beklentisi biraz farklıydı. Yıl 1922'ydi. Mustafa Kemal henüz gücünü tam olarak pekiştirmiş ve liderliğini kabul ettirebilmiş değildi. Yunan ordularının Ankara yakınlarına geldiğinde olası bir yenilgi durumunda daha gerilerde bir savunma hattı kurmak üzere Batum sınırına gelip, giriş izni bekleyen aynı Enver Paşa'ydı. Bu olayın üzerinden henüz bir yıl geçmişti. Ama Mustafa Kemal, Enver Paşa'ya siyasi bir muarızı gibi değil, Türk ulusunun kıymetli bir subayı, kahraman bir asker ve değerli bir devlet adamı olarak görmüştü. Belki de Enver Paşa'nın ardından söylenen en parlak sözleri O, söylemişti.
Peki Enver paşa kahraman mıydı yoksa hain mi?
Yakın tarihimizin en çok tartışılan sorusuna cevap arıyoruz bu kitapta. Cevabını elbette okuyucular verecek. Ama bir küçük yardımcı notu eklemeliyim. En büyük kahramanlık destanımız sayılan Çanakkale direnişinin bütün sevabını ulu Önder Atatürk'e, Sarıkamış faciasının bütün günahını ise Enver Paşa'ya yıkmak biraz tuhaf bir tarih okuması olmuyor mu? Oysa her ikisinde de Enver Paşa, Erkan-ı Harbiye Reisiydi. Her ikisi de büyük bir yangına yakalanmış Osmanlı'nın iki farklı cephesiydi sadece.
İlerleyen sayfalarda göreceksiniz. Buna itiraz edenlerde var.
Kıymetli kardiyolog Bingür Sönmez Hoca, Sarıkamış faciasının tamamen Enver Paşa'nın hırsının sonucu olduğu tezini ileri sürüyor.