Kitabımızın üçüncü baskısı, altı yıl sonra ve bizim için çok zor koşullar altında yayım alanına giriyor. Bu gecikmenin çeşitli nedenleri üzerinde durmakta yarar görmüyorum. 1969 yılını, o zaman, çok hareketli ve çatışmalı görüyorduk. 1975 yılına gelinceye dek, çeşitli aşamalardan geçtik. Bu arada, ikinci bir otoriter rejim parantezi açıldı ve kapandı. Demokratik değeri çok yüksek olan bir seçimle, yeni bir dönem başladı. Kitabımızın yeni baskısı, bu dönemin ilk yıllarında yayımlanmış oluyor. Bütün bu oluşlar boyunca, Üniversite Reformu sorunlarının hemen hiç biri çözümlenmiş değil. Yapılacağını ilan ettiğimiz şeylerin yapılmamasından doğan sonuçlarla, her zaman göz göze gidiyoruz. Biz öğreticiler, karşımızdaki gençlere, dünü de, bugünü de öğretmekle görevli kişileriz. Yarını, onlar kendi buluşlarıyla ve kültürleriyle planlayacaklardır. Özellikle, bizim dersimiz siyasi gelişmeleri bilmeden ve müesseseleri birbiriyle karşılaştırmadan açıklık kazanamaz. Bu yöntemi şöyle uyguluyoruz. Önce, bu günün müessesesini, tarihimizdeki aşamaları içinde izleriz. Bu gelişim çizgisini saptadıktan sonra da hem kendi tarihimiz hem de ülkemiz dışına çıkarız. Başka ülkelerin müesseseleriyle karşılaştırmalara gireriz. Böylece, müessesenin herhangi bir siyasi dünyadan kopmamış olduğu ve olmadığı ortaya çıkar.

---