Sakın Aldanma, İnanma, Kanma
Yazar | : | Refik Halid Karay |
İsbn | : | 9789751030900 |
Yayın Tarihi | : | 2009 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 206 |
Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | İnkılâp Kitabevi |
Evvelleri İstanbul’un bozuk kaldırımlı kirli sokaklarında tok bir mide ile seke seke yürürdük; şimdi de aç bir karınla yutkuna yutkuna... Bir sene var ki bakkal camekânlarma omuz silkerek bakacak derecede tok olduğuma tesadüf edemedim. Midemin içinde soluksuz ve fasılasız biteviye yemek iştahı sancı gibi bekliyor; mekûlât (yiyecekler) nevinden en adi nesneler karşısında bile arzular, ihtiraslar duyuyorum. Hani bir acayip kuru meyve vardır, ne pek kurudur ne de sulu; üzeri sarı muşamba kaplı, içi pamuklu bir nevi eczane malına, ilaca, fitil veya pansuman edevatına benzer, adına iğde derler; geçen gün o bile gözlerimi almasın mı? Midemin bu kepazeliği karşısında mahcup ve meyusum.
Şekerci dükkânlarının iri lüleli kaymakları başımı döndürüyor. Cama yüzümü dayayıp uzun uzun, yutkuna yutkuna, gelen geçenden pervasız seyretsem, bol bol yemesine ağzım varmıyor, bari seyrine kansam diyorum. Lâkin manasız bir hicap insanı bırakmıyor ki... Yemesine paramız yetmiyor, bakmasına izzetinefsimiz mani oluyor, nefsimiz ise zorluyor, böyle bir mücadele içinde sokak sokak dolaşmak ve her yeni dükkânın manzarasıyla yeni bir kavgaya zemin açmak hiç de hoş değil. Sanki midem bir açgözlü mahalle çocuğu, elinden tutmuş gezdiriyorum, o her camın önünde bir defa irkilip “İsterim!” diye haykırıyor, ben çekip götürmeye uğraşıyorum, kendi kendimi, “Daha iyisini alırım, tü, bu kaka! ” gibi yalanlarla, yahut da “Hay arsız oğlan, şimdi bacaklarından tuttuğum gibi ayırırım, beni rezil ettin!” kabilinden tehdit ve itaplarla arzularından vazgeçirmeye çalışıyorum...