Yazar | : | Memduh Şevket Esendal |
Yayın Tarihi | : | Kasım, 1983 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 213 |
Ölçü | : | 10,5 x 19 cm |
Yayınevi | : | Bilgi Yayınevi |
- Ağa! Seni candarma istiyor, dediler.
- Nesi varmış ki? Gelsin bakalım! dedik. Geldi; bizim eski candarmalardan biri.
- Hayrolsun, ne var? dedim.
- Seni kumandan istiyor! diye cevap verdi.
- Hangi kumandan?
- Bizim yüzbaşı; bölüm kumandanı! dedi.
- Ne iş varmış ki? ... Hadi vardım, dedik ve kalkıp kumandanın olduğu yere gittik.
Selam verdim, cevap yok... Masanın başında kâğıt okuyor; delikanlı bir adam. Ayakta dikildik.
Okudu, okudu bitirdi, bizi gördü:
- Senin adın nedir? diye sordu.
Adımızı dedik.
- Sen falan köyden misin?
- Evet.
- Senin yanında asker kaçakları varmış?
- Yoktur efendim... Kerem buyur, diyeyim...
diyecektim dinlemedi.
- Yok mudur? dedi, sen şimdi anlarsın... Recep Çavuş! diye bağırdı.
- Beyefendi, biz bu adamlara haber verdik, diyecek olduk.
- Suss! diye sözü kesti. Zaten bir milletin kanını emen hep sizin gibi mütegallibe değil mi? Ne kadar böyle mütegallibe eşraf varsa kafasını koparmalı ki, bu millet kurtulsun. Recep çavuş! diye tekrar ünledi.
* Bu hikâyede işlenen konu, Gevenli Hacı hikâyesinde de ele alınmış, orada başka bir teknikle işlenmiştir. (bkz. Mendil Altında. s. 96)