Sa'dullah Paşa Yalısı

Yazar : Emel Esin
Dil : Türkçe+İngilizce
Ölçü : 16 x 24 cm
Yayınevi : T.A.Ç. Vakfı

Sa'dullah Paşa yalısının mensup bulunduğu İç Asya yalıları geleneği: Sa'dullah Paşa yalısını, onu vücuda getiren kültür çerçevesinde mütalaa edebilmek için, Türk yalı ve köşk geleneğinin hususiyetlerini belki hatırlamak gerekir. Bu sebepten yazımızın ilk bölümü Türk köşk ve yalı tarihçesine tahsis edildi. Türklerde yalı ve köşk yapısı geleneği Batı komşumuz Avrupa'dakinden ayrıdır. Bir yandan Venedik'e. diğer yandan XIX. yüzyıldan önceki İstanbul'a bakmak bu iki yalılar şehrinde yapı gelenekleri arasında farkları belirtmeğe kâfidir. Venedik yalıları, deniz kıyısında bina edilmiş, büyük taş saraylardır ve Yunan - Roma taş mimarisinden inkişaf etmiş şekiller arzederler. İstanbul yalıları ve köşkleri ise, eski görünüşleri ile kubbeli Türk otağına ve Çin köşklerine benziyorlardı. Diğer İç - Asyalılar gibi, IX. - X. yüzyılda yaşayan Türkler de, dünyayı, dört ulu deniz ortasında yüzen, dört- köşe veya sekiz - köşeli bir ada olarak tasavvur ediyorlardı. Tanrıların ve efsanevi Alplerin yaşadığı "Altın dağ" (Sumeru) yeryüzünün ortasında yükseliyordu. Güneşin ve ayın, "Altın dağın" çevresinde dönmekte olduğu sanılırdı. Budist kozmolojide harmika denen semavi köşk, "Altın dağın" tepesinde bulunuyordu. Budist Türk sanatı VIII. - IX. yüzyıllarda bu tasavvuru resmetmişdi. Çin'de ise, gök tapınağı ve kâinata hâkim olmak iddiasında bulunan hükümdarların temsili merkezi sayılan ming-t'ang köşkü de, dağ tepesinde, bir havuzun ortasında bina edilirdi. Hükümdarların ve birer manevi sultan addedilen Budist "eren"lerin makamı da "Altın dağ" a mümasil idi. Hükümdar veya Budist "eren"i gölgelendiren şemsiye veya otağ da gök remzi olmakta idi. Makamın yanında bulunan havuz ise muhit okyanusuna mecaz addediliyordu. Makamında oturan "eren"in su kenarındaki mürakebesini, Uygur şairi şöyle anlatır: "Göğe yükselen dağlarda, Söğüt ormanları içinde, Akarsular boyunda. Kaynaşıp köpüren göllerde, Bütün dünyevi hislerden kurtulup, Sonsuz Murakabeye varılır"...
******
DİKKAT!
İstanbul Kitapları (7654 kitap)
ve
Osmanlı Kitapları (2586 kitap)
Koleksiyonları satılıktır.
Çok kıymetli ve nadir kitapları da kapsayan bu
Koleksiyonları almak isteyenler
İletişim paragrafından lütfen mesaj gönderin...