Yazar | : | Kemal Tahir |
İsbn | : | 9752732356 |
Yayın Tarihi | : | Nisan, 2007 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 383 |
Ölçü | : | 13,5 x 21 cm |
Yayınevi | : | İthaki Yayınları |
Serhoş gibi sarsak sarsak yürüyen kara sıpa, her nedense arada bir duruyor, kulaklarını dikip bir zaman arkasına baktıktan sonra koşarak anasına yetişiyordu.
Bektaş Emmi: "Sıpa milletinin de huyu işte bu," diye düşündü, "körpeyken oyuncu olur sıpa kısmı, lakin kocayıp yükün altına girdi mi nodullamadan iki adım atmaz. Hele oyna bakalım, senin de sıran gelir hayoğlum, bana dönersin!"
Yüksek sesle:
- Deh rezil deh! diyerek çivili değneği tıkır tıkır yürüyen ana-eşeğin baldırına batırdı. Daha hızlı gitmesi için değil, tembelliğe vurup huyunu bozmasın diye...
Meşe korusu iyice yapraklanmıştı. Yıl uğurlu başlıyordu. "Nisanda rahmet yağdı mübarek! Nisanda rahmet yağmaz, gökyüzünden buğday yağar. Üç gündür güneş de kızdırmakta. Ekinler bir gecede iki karış büyüdü. Allah afattan esirgerse bu harman köylünün yüzü güler."
- Deh dedim namussuz! Hele şuna hele!
Bu sırada Bektaş Emmi'nin sağ yanı ilerisinde, bir ses parladı.
Eşekle sıpası durup kulak Verdiler.
- Hey hey! Bilmem delisin de bilmem serseri...
Ses epey aralık, lakin inadına gür. Şu halde kopuklardan biri oduna gelmiş. Neme lazım, yanı k söylüyor köpoğlusu, yanık... " Ses baştan aldı:
- Bilmem delisin de hey ağam, bilmem serseri...
"Soluğu fırtına gibi. Çöllo'yu söyleyecek bir hesapça... İyidir Çöllo'nun havası, varsın söylesin."
Bektaş Emmi birkaç adım atınca, "Kim ola?" diye hiylelendi, yorgun bakışlı mavi gözlerine önce telaş sonra korku doluverdi:
"Acep bizim köylü değil mi? Sakın Akpınar itleri korumuzu mu batırmakta, uşak?"
Akpınar'la koru kesmek yüzünden evvel-eski kavgalıydılar.
Daha geçenlerde Kulveren Bektaş Emmi'nin köyü delikanlıları Akpınar korusunu temelli mahvetmişlerdi. İlçe mahkemesine gidilip geliniyor. "Şimdi herifler öç almaya mı çıktılar yahu! Üstlerine varsan bi türlü, varmasan bi türlü... İşte bak!"
- Bilmem delisin de, koçyiğit, bilmem serseri...
Bektaş Emmi bu sefer öfkelendi. "Şunun ikinci ayağı yok mu köpek? Lafı değiştir de kim olduğun bilinsin. Feryadın çıktığı kadar bu bağırmak neyin nesi?"
Eşek, aklı olmadığından, kulaklarını düşürdü de sese doğru gidiyor…