Parev Kumkapı Kalimera Samatya
Yazar | : | Mustafa Yoker |
İsbn | : | 9786059977852 |
Yayın Tarihi | : | Nisan, 2016 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 246 |
Ölçü | : | 13,5 x 21 cm |
Yayınevi | : | Çatı Kitapları |
O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer
Edip Cansever
BU BİR İSTANBUL MASALI
İstanbul nüfusunun bir buçuk milyon civarında dolaştığı 1950' ve 601ı yıllarda İstanbul'da bugün hayal bile edilmesi mümkün olmayan farklı bir 'yaşam kültürü' hâkimdi. Bu çok dinli, çok dilli yaşam kültürü, İstanbul'un yüzlerce yıllık bir yaşanmışlığının ve kültürel sürekliliğinin mirasıydı. İstanbul herhangi bir kent değildir, Doğu Roma-Bizans döneminde 1100 sene dünya Hıristiyanlığının, Osmanlı döneminde ise 600 sene dünya Müslümanlığının merkezi olmuş gizemli bir kenttir. 1453 yılında kent Müslümanların eline geçince, Fatih Sultan Mehmet uygulamaya koyduğu iskân politikası ile kentin pagan ve Hıristiyan geçmişinden gelen kültürel kimliğine Müslüman kimliğini de eklemiş ve böylece kentin gizemli kozmopolit yapısının devamını sağlamıştır. Tarih boyunca kozmopolit bir dünya kenti olma vasfını koruyan bu gizemli kent Batılı gezginlerin ilgi odağı olmuştur hep.
Benim çocukluk yıllarımda; 19501i hatta 6011 yıllara kadar İstanbul denince akla hemen Suriçi gelirdi. Suriçi'ndeki tarihi semtler mahalle kültürüne dayalı yüzlerce yıllık bir kozmopolit yaşamın mirasıydı. Her semt kendine özgü bir kimliğe sahipti. Haliç kıyısında Rumlar ve Yahudiler, Marmara kıyısında ise Rumlar, Ermeniler, az miktarda Sürya-niler ve Bulgarlar yaşardı. Sultanahmet'ten Edirnekapı'ya kadar uzanan İstanbul'un tek düz aksı üzerinde ve Cerrahpaşa'dan Koca Mustafa Paşa'ya kadar uzanan Paşalar olarak anılan semtlerde ağırlıklı olarak Müslüman ahali yaşardı...