Yazar | : | Nazım Hikmet |
İsbn | : | 9789750814693 |
Yayın Tarihi | : | Eylül, 2008 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 151 |
Ölçü | : | 18 x 23 cm |
Yayınevi | : | Yky |
İkindi üzeriydi. İstanbul tevkifhanesinin avlusuna yağmur yağıyordu. Avluda, ıslak erik ağacının yanındaki gardiyan kulübesinin içinde iki kişi cıgara içiyordu. Konuşmuyorlardı. Kulübe küçük ve dar olduğu için dizleri birbirine değiyordu. Birisi on üç yaşındaydı. Kara kaşlı kara gözlüydü. Gölgede büyütülmüş bir kız çocuğu gibi beyazdı. Yalnız, dişleri çürüktü. Ötekisi çiçek bozuğu gardiyandı.
Gardiyan, seyrek bıyıklarının altındaki cıgarayı dışarıya, yağmura fırlattı. Beyaz çocuğun gözleri içine baktı ve onun ince dizkapakları üzerine anahtarlarıyla beraber sağ elini koydu. Kulübenin kapısı kapandı.
Yağmur şiddetlenmişti.
Kısımlarla tevkifhane bakkalı arasında durmadan gidip gelen iki meydancı, mümkün olduğu kadar az ıslanmak için, şadırvanın saçağı altından koşuyordular.
Avlu su birikintilerinden geçilmez hale gelmişti.
Şadırvanın arkasından bir adam çıktı. Anadan doğma, çırılçıplaktı. Yalnız sağ ayağının parmaklarını kaba bir bezle sarmıştı ki üzeri çamurlu ve kanlıydı.
Meydancılar onu, yollarının üstünde dikildiği için, şadırvanın saçağı altından dışarı ittiler.
Çıplak adam yağmurun içinde ağır ağır yürümeye başladı. Topraktaki su birikintilerine bastıkça duruyor, eğilip yerdeki suyla bacaklarını yıkıyordu.
Avlunun ortasına, elektrik lambasının direği altına kadar geldi.
Orada, direğin dibindeki çimento parçasının üstünde durdu. Bağırmak ister gibi ağzını açtı -ses çıkmadı- kapadı. Harap olmuş genç bir kafası vardı. Çıplak vücudu esmer ve adaleliydi. Başıyla beraber vücudunu da dört tarafa döndürdü. Yağmurun içinden şadırvana, erik ağacına, gardiyan kulübesine ve koğuşların pencerelerine baktı. Bu pencerelerin arkasında beş yüz insan yaşıyordu.
Pencerelerin arkasındaki insanlardan biri -Hacı İbrahim- içerde, Karantina kısmının aptesthanesinde musluğun yalağında bir demir parçasını ıslatıyordu…