| Yazar | : | Jak Deleon |
| Yayın Tarihi | : | Mart, 1988 |
| Dil | : | Türkçe |
| Sayfa Sayısı | : | 344 |
| Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
| Yayınevi | : | Dönemli Yayıncılık |
Kültür ve sanat tarihimizin tümüyle yazıldığı söylenemez. Resimden yontuya, tiyatrodan dansa uzanan bu geniş panorama içinde karanlıkta kalmış, irdelenip gün ışığına çıkarılmamış nokta (ne yazık ki) saymakla tükenmez. Seyircinin ve okurun beyninde oluşan kimi sorulara yanıt vermek bilim adamlarına düşerse de yanıtlar gecikiyor ya da hiç verilmiyor. Bunun nedeni açık: Her şeyden önce Türkiye'de önemli bir kültür/sanat arşivi boşluğu var. Geçtiğimiz günlerde kurulan Türk Tiyatro Müzesi'ni bir yana bırakırsak, özellikle Türk sahneleriyle ilgili belge, fotoğraf, program dergisi, eleştiri derlemesi, afiş, ilan, el yazması metin, reji ya da koreografi defterleri ve mektupların neredeyse "yok hükmünde" olduğunu görürüz. Böylece Türk sahnesinin (tiyatro, opera, bale) dününü ölümsüzleştirmek isteyen araştırmacı, müthiş bir açmazla karşılaşır: Önce "arşivci" olmak zorundadır, sonra "incelemeci". Yani bugüne değin "Kendi arşivini kendin oluştur" yaklaşımı geçerli olmuştur hep...
"Osmanlı'dan Cumhuriyete Türk Balesi"ni yazarken aynı sorunlarla karşılaştım: Türk tiyatrosunu Prof. Dr. Metin And ve Refik Ahmet Sevengil en kapsamlı şekliyle ele almışlar, operayı Cevad Memduh Altar derinlemesine işlemişti. Sevengil'in operayla baleye ilişkin incelemeleri, And'ın bale konusunda son derece yetkin çalışmaları vardı. İlk aşama derin bir kaynak taraması gerektiriyordu. Cumhuriyet dönemi bale araştırmalarıysa son kertede çetin ve yorucu geçti: Ankara, İstanbul ve İzmir devlet balelerinin kuruluşlarından günümüze sergiledikleri yapımların program kitapçıkları eksiksiz ulaştı masama. Ama Devlet Balesi 1960'ta kurulmuştu; 19. yüzyıl sonlarında sahnelenen harem baleleriyle Ankara Devlet Balesi'nin kuruluşu arasında yaklaşık yetmiş yıllık bir boşluk vardı. İşte bu aşamada "insan unsuru" giriverdi devreye:
Prof. Dr. Metin And'ın yirmi yıl boyunca yazdığı incelemelerle eleştiriler, Türk balesinin gelişim evrelerine tanıklık eden bilimsel belgelerdi. Sonra yıllarını opera ve bale dekorlarıyla kostümlerinin yaratımına adamış Osman Şengezer'in gerçek bir müzeyi andıran kişisel arşivinde araştırmalar yapıldı. Ninette de Valois'nın 1940'larda İstanbul'a gelerek...