Yazar | : | Mustafa Ragıb Esatlı |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 167 |
Ölçü | : | 14 x 20 cm |
Yayınevi | : | Sinan Matbaası |
Bahsi Geçen | : | Rıza Tevfik Bölükbaşı |
Büyük felaketten tam bir sene geçti. Bu zaman içinde, kederin ya feryat şeklinde yükselmesi veya bir gönül ezası halinde sızması rahmetli kocama karşı duyulan ve beslenen bağlılığın şekli ve nispeti dahilinde değişti. Şahısların münasebet ve alakasına göre azaldı veya çoğaldı, Şimdi artık hüküm vermek ve düşüncelerimizi salim bir tarzda ifade edebilmek üzere tam bir şuur huzuru ve daha doğrusu bir asap istikrarı elzemdir.
Hâlbuki kocamın gaybubeti üzerine yalnız göz yaşı dökmek veya gönül ihtilacını kasmayarak bir inilti halinde belirtmek de yetmezdi; feryat veya figan şeklinde özümüzden dökülen matem sesleri ne kadar sürükleyici ve tannan olsa da bazan kırık, zayıf bir şehik ve zefir veya bir hıçkırık kadar içimizin tam lisanı olamazlar.
Bununla beraber bir takvim yılının son gününde ve mutat beşeri uzun ömürlülüğün - hemen hemen - son deminde göçen bu kâmil ve olgun büyük adamın faniyetten uzaklaşmasını mesela genç bir delikanlının ölümüne benzetemeyiz.
Zaten Allahın rahmet ve mağfiretine tevdi edildiği gün bulutlardan kopan kar ve buz parçaları Rabbani bir kudretten ibzal edilen rahmet katrelerinden başka bir şey değildi
Feylesofun ebediyetgahına tevdii, mezarını şekmeşüren toprak yığının birkaç dakika içinde bir beyaz tabaka manzarası göstermesi tazeliğe, civanlığa değil; uzun yıllardır toyluktan uzaklaşmış bir şeyhuhete, maddi ve manevi olgunluğu bile çoktan aşmış ve hatta kusursuz olarak taşmış bir kemale uygundu.
Muhakkak ki, telafi edilemez bu eşsiz bütün nihai safhaları yolduğunun derinliği ağır ve vakurdu.
Felaketlerde aranılacak vekarın ağırbaşlılığı bile narın ve nazenin vücutların ufuliyle telif edilemez. Nasıl ki, ter-ü taze bir yavrunun ölüm döşeğine veya tabutuna konan gülleri, karanfilleri ve krizantemleri ak pak sakallı veya kaditleşmiş bir enkaz külçesinin kefenine doldurmak - her millet ve mezhep âdetinde dahi - ölüye besleyeceğimiz hürmet ciddiyetine biraz aykırıdır.'