Yazar | : | Mustafa Nuri Paşa |
Yayın Tarihi | : | 1980 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 368 |
Ölçü | : | 0 x 0 cm |
Yayınevi | : | Türk Tarih Kurumu |
Yeniçerilerin ayaklanmaları:
Bundan önceki ciltte bildirdiğimiz gibi II. Sultan Süleyman Han, Osmanlı tahtına oturtulduğu halde asker takımının başkaldırmaları ve taşkınlıkları günden güne arttı. Bu nedenle kaymakam Köprülü Oğlu Fazıl Mustafa Paşa, bu taşkınlık selinin önüne bir yıldırma ve sindirme barajı çekmek için bazı çabalara girişti. Bu durumu sezen eşkıya sürüsü hemen Şeyhülislam Debbağ Zade Mehmet Efendi'ye (ölümü: 5. 11. 1702) gidip kendisinden, kaymakam Köprülü Oğlu Fazıl Mustafa Paşa'nın öldürülmesi için bir fetva vermesini istediler. Karakterli, namuslu ve cesur bir kişi olan müftü (Şeyh ül-İslam): "Fazıl Mustafa Paşa düşmana kale mi verdi yoksa Osmanlı Ordusu'nun bozguna uğramasına mı neden oldu ki asıla? Devlet temelinin sağlamlaştırılması için şer'an katli gereken muzır kişiler asıl sizlersiniz" demek suretiyle doğru, yiğit bir kişiye yakışır biçimde cevap vermiş ve kendilerini yanından kovmuştur.
Bunun üzerine bu azgın çapulcu takımı, sadrazam Siyavuş Paşa'ya gidip Şeyh ül-İslam Debbağ Zade Mehmet Efendi'yi görevinden attırıp sürgüne yollattılar.
Fazıl Mustafa Paşa, sadrazam Siyavuş Paşa'nın hem efendisinin oğlu hem de kayınbiraderi olduğundan, sadrazam araya girerek, Fazıl Mustafa Paşa'nın Akdeniz Muhafızlığı'na uzaklaştırılması ile yetinildi.
Böylece isteklerinin yapılması ile taşkınlıkları sınırı aşmış bulunan yeniçerilerin zorbalıkları ve mukataalar mallarına el uzatmaları çoğaldığından sadrazam da yeniçerilerin baskılarının ağırlığı altında suskun ve şaşkın kaldı. Yeniçeri Ağası, taşkınlık edenlere öncülük eden onları kışkırtanları astırmaya ve hadlerini bildirmeye başladı…