Yazar | : | Abidin Dino |
İsbn | : | 9750805070 |
Yayın Tarihi | : | Kasım, 2002 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 80 |
Ölçü | : | 13,5 x 21 cm |
Yayınevi | : | Yky |
Bahsi Geçen | : | Nazım Hikmet Ran |
Yeşilliklere gömülmüş eğimli bir kentin yanı başında yükselen mavi-kara bir dağı, Uludağ'ı gözünüzün önüne getirin; biraz ötesinde bir cezaevi var. Anadolu'nun köy kokan sıradan cezaevlerinden biri; bütünüyle kendine dönük, korkunç değil, güzel de değil, ama 20. yüzyılın en büyük şairlerinden birinin on yıl süren sıkıntısına, yalnızlığına sahne olan bir yer. Bursa Cezaevi, Nazım Hikmet için, tarih olarak sonuncusu. Daha önce de uzun süren cezaevi yılları olmuştu; örneğin Çankırı Cezaevi'nde yatmıştı; bir yüzer cezaevine, Marmara Denizi'nde demirlemiş bir kruvazöre kapatıldığı bile olmuştu. Ama biz burada yalnızca Bursa Cezaevi'nden söz edeceğiz, çünkü burası, Fransızcada bin dokuz yüz kırk bir yılında yayımlanan (asıl başlık: insan Manzaraları) uzun şiirin yaratıldığı laboratuvar olmuştu.
Bursa Cezaevi'nde dıştaki parmaklıkları geçip avlunun ortasına geldiğinde, insan kendini bir "başka" dünyadaymış gibi duyardı. Tutukluların içlerinde sürekli barındırdıkları öfke, tuhaf davranışlarında, özellikle de telaşlı, aceleci ama bir amacı olmadığı besbelli yürüyüşlerinde hemen dışarı vuruyordu. O dönemde orada yatan genç tutuklulardan birinin koyduğu adla "taştan uçak"a adımını atan her dikkatli ziyaretçi tutukluların bu durumunu hemen algılıyordu.