| Yazar | : | Kemal Sülker |
| Yayın Tarihi | : | 1980 |
| Dil | : | Türkçe |
| Sayfa Sayısı | : | 128 |
| Ölçü | : | 10,5 x 19,5 cm |
| Yayınevi | : | Yazko |
| Bahsi Geçen | : | Nazım Hikmet Ran |
Bir sanatçının oluşumu, o sanat dalında çalışmaya başladığı günlerde başlar, son yapıtının noktalanmasına kadar sürer. Bu nedenle bir sanatçının ilk ürünleri büyük önem taşır.
Nazım Hikmet ilk şiirlerini verdiği günlerde de, tüm yaşamı boyunca da, hatta aramızdan ayrıldığı günden sonra da toplumu, yazarları, her daldan sanatçıları etkiledi. Türk şiirinde değil sadece, düşünce sisteminde de olayları sınıfsal açıdan yorumlama yolunu açtı, genişletti.
Sovyetler Birliği'ne geçtikten sonra, Nazım, yeni bir teknikle yeni bir anlayışı harman yaparak şiirler yazdı. Bunların bir bölümü yayınlandı, önemli bir bölümü yazıldığı yerde kaldı. Hatta yazdığı şiirlerini okuduğu dostları bir süre sonra o şiirden söz edince Nazım, kendi şiirini anımsamadığını söyledi. Bazılarının Rusçaya çevirisi yayınlandı, ama orijinali bulunamadı.
Bilindiği gibi Nazım, Moskova'da iken kendisi gibi İstanbul'dan gelmiş bir aydın genç kızla evlendi. Bu evlilik, eşinin İstanbul'a dönmesinden sonra bozuldu. Bu hanım, Nüzhet Berkin'di. Nüzhet Berkin. Nazım'ın 1923'e kadar tuttuğu, bazılarını kendisinin, bazılarını da eşinin yazdığı şiirlerini içeren iki defteri saklamış, hiç bir gazeteci veya yazarla da ilk eşiyle ilgili hiç bir konuşma yapmamıştı. Sayın Nüzhet Berkin, ilk kez yüreğini bize açtı, anılarını anlattı, şiir defterlerini sakladığı yerden çıkardı.
İşte bu yapıt, Nazım Hikmet'in bilmediğimiz çok değerli şiirleriyle önemli birçok şiirinin ilk şekillerini ve Rusçası bilinen ama Türkçesi yitmiş sayılan şiirleri okurlara sunmaktadır.
Görülecektir ki Nazım Hikmet 19 yaşının heyecanını ömrü boyunca yaşamış, şiirlerinde savunduğu görüşlerden caymamış, yolundan şaşmamış, daha bilinçle, daha ustaca, erişilmesi çok güç bir dünya şairi olma düzeyine yükselmiştir.
Ne mutlu halkımıza ki, bağrından böylesine ulusal, böylesine evrensel, böylesine dünya halklarının bağrına bastığı bir şair çıkarabilmiştir.
