Yazar | : | Fedai Erdoğ |
Yayın Tarihi | : | Eylül, 1994 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 127 |
Ölçü | : | 12,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | Orman Yayıncılık |
Bahsi Geçen | : | Nazım Hikmet Ran |
Nazım Hikmet, nihayet Türkiye'de de özgür.
Türk okuru, bu büyük şairin eserlerini, sansürsüz okuma şansına sahip oldu. Nihayet.
Ama, ne zorluklarla!
Bu kitapçıkta, Nazım'ın bütün eserlerinin özgürlüğünü, kendisine, "solcu" diyebilen bir telif mafyasının elinden nasıl kurtardığımızın öyküsünü bulacaksınız.
Şimdi düşünüyorum da, Nazım Hikmet'le ilgisi, O'nun milyonlarca okuru olmaktan öte gitmeyen, hatta açıkça söylemem gerekirse, Nazım'la ideolojik bakımdan bir paralelliği de bulunmayan ben, nasıl oldu da uzun yıllardır süren Nazım sömürüsünün usta organizasyonunun bozulmasına yol açtım?
Ben buna "rastlantı" diyorum. Biraz da inat.
Nazım Hikmet'in bütün eserlerinin ilk cildini Bulgaristan'dan ithal ederken, iki şey düşünüyordum;
Türk okurları da Nazım Hikmet'i sansürsüz ve Türkiye piyasasına göre ucuz bir fiyatla okusun. Bu arada ben de üç-beş kuruş kazanayım.
Meğer bunu gerçekleştirmek sanıldığından çok güçmüş. Yıllardır Türkiye'de bir Nazım tekeli kuran telif mafyasının bir ucu Kültür Bakanlığı'na bir ucu Babıali'ye, bir ucu da hukuk çevrelerine uzanan şeytan üçgenini kırmak için birçok şeyi göze almak gerekiyormuş. Bunu yaşayarak öğrendim. Bu arada birşey daha öğrendim. Kimi "solcu"lar, en azından Nazım Hikmet isminin çevresinde örgütlenmiş telif mafyasının mensupları, iş "akça"ya gelince, en gözü dönmüş kapitalistten daha acımasız ve yırtıcı olabiliyorlar. Yetkisi olmayan makamlara kitap yasaklattırıp ardlarına polis ve icra memurlarını takarak Nazım Hikmet'in eserlerini tutuklattırabilmek için köşe-bucak koşturabiliyorlar!
Bunlar mıdır Nazım Hikmet'in dostları? TCK'nunun 141·142. maddeleri kalkalı çok olduğu halde Nazım'ın eserlerini hala sansür ederek yayınlayanlar mı?
Üstelik insaf ölçülerini aşan fiyatlarla? Ben buna gülerim.