Yazar | : | Hilmi Yücebaş |
Yayın Tarihi | : | 1967 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 382 |
Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | Tekin Yayınevi |
Bahsi Geçen | : | Nazım Hikmet Ran |
Her zamanın, her devrin kendine göre bir modası vardır. Son yılların aydın geçinenleri arasında da moda salgını sosyalizmdir.
Sanat ve edebiyat alanı da bu modanın tesirinden uzak değildir. Bu moda, düşünüşte ve kavrayışta da kendini gösterir. Çok kere ifrata ve tefrite gider de batılın hak olduğunu yahut hakkın batıl olduğunu ileri sürer. Bu yanıltmaçlar bazan kasten, bazan farkında olmadan yapılır. Ne yazık ki halk ta yazan ve söyleyenlerin şahsi şöhretlerine aldanarak, hakikati, onların dediklerinden ibaret sayar. İşte son zamanlarda, Türk Basınında NAZIM HİKMET'i bazan inceleme, çok kere övme ve yerme hastalığının sirayet dairesini genişletmesi böyle olmuştur.
İnsanlar arasında değişik görüşler ve fikir ayrılıkları her toplulukta görülür. Bu değişik görüşlere katlanmak, fikir özgürlüğüne saygı duymak, demokrasinin temelidir.
İşte yıllardan beri adı ağza alınamayan NAZIM HİKMET hakkında, birbirinden ayrılan bazı görüşlerin, gerçekleri nasıl ters yansıttıklarını bu kitapta ibretle okuyacaksınız.
Nazım Hikmet, yıllarca önce vatan hıyaneti suçuyla yargılanmış, 28 yıl hapse mahkûm edilmiş, piyasadaki eserleri toplatılmıştı. Ancak zamanın Maarif Vekili Hasan Ali Yücel, birçok kitapları hapishanede ona tercüme ettirerek parasız kalmamasını sağlamış, ayrıca hapishanede dokuma tezgâhlan işletmiş, para kazanarak patron olmuş ve Bursa kaplıcalarında safa sürmüştür.
Aradan bir hayli zaman geçtikten sonra, başta "Vatan"cı YALMAN olmak üzere, kendilerini aydın ve bilgin sayan malum zatlar, onun affı için teşebbüse giriştiler ve Basında bir kampanya açtılar. İstekleri umumi kabule mazhar oldu denilemese de, teşebbüsleri başarıyla neticelenerek, NAZIM'ın serbest bırakıldığı bir vakıadır. Bir müddet sessiz kalan NAZIM HİKMET, günün birinde efendisi Stalin'in ülkesine savuştu.