Yazar | : | |
Yayın Tarihi | : | Kasım, 1992 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 270 |
Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | Sosyalist Yayınlar |
Bahsi Geçen | : | Mustafa Suphi |
Türkiye sosyalist hareketinin 70 yılı aşan bir tarihi var. Yüzlerce sosyalizm savaşçısının katliamlara, baskılara, yasaklara, sürgünlere, işkencelere ve zindanlara karşın kanları, yaşamları ve emekleriyle varettikleri bir tarihtir bu. Bu güzel ve onurlu insanların bir bölümünü ismen biliyoruz, Binlercesi ise isimsiz kahramanlar olarak tarihin sayfaları arasında unutulup gittiler. Onlar sosyalizm inancını ve bayrağını bazı yıllar yeraltında, bazı yıllar zindanlarda, bazı yıllar da meydanlarda yaşattılar ve bugünlere taşıdılar. Zorlu yılların, bir bildiri dağıtmanın bile can pahasına yapılabildiği zor zamanların inançlı ve mücadeleci insanlarını sevgi, saygı ve şükranla anıyoruz.
Sınıf bilincinin ve sosyalist bilincin bir bileşeni de tarih bilincidir. Bu inançladır ki, işçi sınıfı hareketi ve sosyalist hareketin tarihinin canlı tutulması ve yeni kuşaklara aktarılmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Tarihimizi sahiplenmek ve bilmek, bize geçmiş yılların birikimini, deneyimini ve yanlışlarını öğrettiği gibi, aynı zamanda sosyalist mücadelenin amacını, yaptıklarını ve karakterini de kavratacaktır. Zira sosyalist hareketin daha ilk yıllarında ortaya koyup belirlediği ulusal ve toplumsal tespitler ve talepler hala geçerliliğini koruyor. Türkiye'nin ve sosyalist hareketin gündeminde duruyor. İlk sosyalist belgelerde Türkiye burjuvazisinin kapitalist uygulamalarının ve emperyalizmle uzlaşmasının Türkiye'ye ve emekçi sınıflara nelere mal olacağının tespiti ve uyarısı vardır. Tarih sosyalistleri haklı çıkarmıştır.
Tüm cumhuriyet dönemi tarihi kapitalist devletin ve patronların işçileri ve köylüleri iliklerine kadar azgınca sömürdüğü yıllardır. En küçük direniş ve örgütlenme, hak ve özgürlük talepleri zorla ve kanla bastırılmıştır. Tek parti döneminde iş kanunu yoktu. Sendikal ve politik örgütlenme yasaktı. En küçük bir sosyal ve iş güvenliği tedbiri ve yasası bulunmuyordu. Sermayenin destekçisi ve teşvikçisi devletin baskısı altında, kapitalist patronlar, işçileri günde 14 saate varan iş saatlerinde, çok düşük ücretler ve sağlıksız iş koşullarında acımasızca iliklerine kadar sömürdüler…