Yazar | : | Turgut Cansever |
İsbn | : | 9750058208 |
Yayın Tarihi | : | Aralık, 2005 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 415 |
Ölçü | : | 0 x 0 cm |
Yayınevi | : | Albaraka Türk |
Osmanlı Devleti'nin gücünün doruğuna vardığı Kanuni Sultan Süleyman döneminden (1520-1566) başlayarak Sultan II. Selim'in (1566- 1574) ve Sultan III. Murad'ın (1574-1595) saltanatları sırasında, İstanbul başta olmak üzere farklı yerlerde devletin gücünü simgeleyen eserler verme imkânını elde eden Mimar Sinan, yapılarını birer sanat şaheseri seviyesine yükseltmişti. Bu metinde, Mimar Sinan'ın mimarlık alanındaki başarısının temellerini oluşturan mekân ve hareket telakkisinin eserlerine yansıması, yapıları oluşturan unsurların mekân içinde yer alış biçimleri, biçimlerin ifadeleri, yapılar ile hayat arasında kurulan ilişkileri, özetle, mimari vasıtasıyla oluşturulan güzellik duygusunun türleri araştırılmaktadır. Çabamız, Mimar Sinan'ın eserlerini, ait oldukları çağa ve topluma ilişkin asli özellikleriyle kavramaya yöneliktir. Mimar Sinan'ın mimarisinin özüne ulaşmanın ve ortaya koymuş olduğu eserlerden günümüze aktarılabilecek hususları tespit etmenin zorluğunun bilinci içerisinde, onun hakkında yazılanların çoğunda olduğu gibi, eserlerin tarif ve tasvirleri, teknolojik meseleleri ile yetinmek veya mimarlık faaliyeti çerçevesindeki sosyal ilişkilerini ele almak yerine, doğrudan eserlerinin taşıdığı sanat kalitesiyle temas kurmaya özen gösterdik. Mimar Sinan'ı teknolojik başarıların peşinden koşan bir kişilik olarak görmek ve onu kendine has Osmanlı kültür ortamından soyutlayarak, Rönesans'ın belirlediği amaç ve çözümlemelere ulaşma çabası içindeki bir sanatçı olarak algılamak hatasından da uzak durmaya çalıştık. İnsanlık tarihinde önemli bir yere sahip olmasına rağmen yeterince kavranamayan Osmanlı kültür birikiminin en özel ürünlerini veren Mimar Sinan'ın, sınırlı amaçlara yönelik bir tavır içinde olmadığı, mimarisinin gösterdiği farklılıklardan açıkça anlaşılmaktadır. Bu farklılıklar, Sinan'ın mensubu bulunduğu İslamiyetin biçimlendirdiği deruni sezişler, bilgi ve tecrübelerin birleşimi olarak önyargılardan arınmış bir sürecin sonucunda tasarımlarına yansımıştır. Söz konusu yansımanın bütünlük, tutarlılık ve süreklilik taşıyan esaslarını açıklamak, çalışmamızın amaçlarından biridir...