Yazar | : | Cemal Kutay |
Yayın Tarihi | : | 1982 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 398 |
Ölçü | : | 13 x 19 cm |
Bahsi Geçen | : | Mehmet Şeref Aykut |
Ben Mehmed Şerefi Balkan Harbini takip eden acı günlerde tanıdım. Ailesiyle, İttihad ve Terakki Katib-i Mes'ulü olduğum Bursa'ya tedaviye gelmişlerdi.
İkinci karşılaşmamız O'nun Edirne, Benim Saruhan (Manisa) milletvekili olarak son Osmanlı Meb'uslar Meclis'inde oldu. '
O, Bana Trakya ve İstanbul'u, Ben O'na EGE 'yi anlattım.
Malta'ya sürülünceye kadar Mehmed Şeref; son Osmanlı Meclisinin cesur, atak, pervasız hatipleri arasında idi. Büyük himmeti, Mebuslar Meclisinin İngilizler tarafından basılmasından dokuz gün önce, hazırlayıcıları arasında olduğu Milli Misak Beyannamesi'ni, kürsüde, ruzname harici (gündem dışı) okumasıdır.
Malta' dönüşü Edirne Milletvekili olarak Ankara'ya geldi ve İkinci Meşrutiyet yıllarında tanıdığı Mustafa Kemal'in yanında yer aldı. Müdafaa-ı Hukuk Grubunun kâtipliğini de yapıyordu. Mondros'tan sonra yakın arkadaşlarıyla kurduğu "TRAKYA-PAŞAELİ" Cemiyetinin Trakya üzerindeki gayelerini izah ve müdafaaya devam etti.
Zaferden sonra sulh şartları üzerinde tavizi reddeden karar sahibi olarak sık sık kürsüde idi.
Trakya'nın Şark (Doğu), Garb (Batı) olarak bölünmesini kabul etmiyordu;
EGE sahil şeridi karşısındaki Ada'lardan vazgeçmiyordu;
Yaptığı tahribi tazmin etmeden Yunan'la sulhun kesinlikle karşısında idi;
Kendi okuduğu Milli Misak Beyannamesindeki ruh ve gayeyi, Hatay- Halep-Musul dışında izah ve kabul etmiyordu.
Birinci Millet Meclisinin seçimleri yenileme takririnde imzası olmasına rağmen, ikicisine giremedi.
Köşesine çekildi.
1935 seçimlerinde Atatürk, eski arkadaşının yine beldesi Edirne'den Meclise girmesine delalet etti. Fakat Mehmed Şeref, ayrılışına sebep olan görüşlerini hayatının sonuna kadar muhafaza ve müdafaa etti.
Siyasi ve fikri ömrü, böylesine bütünlük içindeki şahsiyetlerin hayatının kitaplaşması, kadirbilirlik tecellisidir.
Emekte Cemal Kutay imzası olmasını, tarih ciddiyeti ve tarafsızlık hassasiyetinin teminatı sayıyorum.
Celal Bayar