Geçen yılın Ekim ayında SEL YAYINCILIK tarafından yayımlanan Osmanlı İstanbulu'ndan Bir Köşe TATAVLA isimli kitabımın kısa bir süre içinde Türk ve Yunan basınının ilgi odağı haline gelmesi beni şaşırtmadı desem yalan olur. Bu, kimsenin beklemediği başarının sırrı, belki de Yunan dilini bilmemde ve Yunanca kaynakları kullanabilmemde yatıyordu. Bugüne kadar gördüğüm kadarı ile İstanbul'da RumIarın yoğun olarak yaşamış oldukları semtlerle ilgili bir araştırma yapılmak istenildiğinde Türkçe kaynakların yetersizliğinin yanı sıra, Yunanca kaynaklara da dil sorunu yüzünden ulaşılamaması nedeni ile muhtemelen bir çok araştırmacı bu işten vazgeçmek zorunda kalmakta ya da yaptıkları çalışmalar çok yüzeysel olmaktadır. İstanbulluIarın şehrin yakın geçmişine gösterdikleri bu ilgi, beni bir başka Rum ağırlıklı ve renkli bir semt olan Mega Revma (Arnavutköy )'ya yöneltti. 9 aylık zevkli bir çalışmanın sonucu olarak da bu kitap ortaya çıktı. Ben yazdığım semtlerin artık tek düze olan bugününden çok, hızla unutulmakta olan geçmişleri ile ilgilenmeyi sevdiğim için, burada da hikayeyi 1955 / 1960'larda bitirmeyi uygun buldum. Bu aynı zamanda Rum Arnavutköy'ün sönüp, Türk Arnavutköy'ün yükselişi olan sembolik ve tarihi bir dönüm noktasıdır. Yüzlerce yıllık çok uluslu imparatorlukların başkenti İstanbul şimdi Türkleşmektedir ve bu olgunun tarihi henüz yazılamayacak kadar yenidir. Durum böyle olunca, Arnavutköy'ün geçmişi ile ilgili bir kitapta da Rumlar bu köyün kurucuları ve yerleşik eski halkı olarak ön plana çıkmaktadırlar...

---