İstanbul, kıtaların ve kültürlerin buluşma noktasında bulunan bir şehirdir. Üç imparatorluğa başkentlik yapmış, tarihinin her döneminde bir "dünya şehri" olmuş ve siyasi iktisadi, kültürel bir merkez olma niteliğini korumuştur. İstanbul her alanda öncü ve önder bir şehir olma hususiyetini ilim sahasında da ortaya koymuştur. Fethi müteakip kurulan Fatih Medreseleri başta olmak üzere Osmanlı sultanlarının, hanedan mensuplarının, devlet adamlarının, önde gelen ilim adamlarının ve ilme müştak hayır sahiplerinin bu şehri bir ilim-kültür ve sanat merkezi haline getirme gayesiyle vücuda getirdikleri çok sayıda medrese, İstanbul'u adeta bir "medreseler şehri"ne dönüştürmüştür. İstanbul Medreselerinin iki zirvesi olan Fatih ve Süleymaniye Medreseleri arasındaki kısacık mesafede bile halen ayakta olan ondan fazla medresenin varlığı, bu tespitin ne kadar doğru olduğunu göstermektedir. İstanbul Medreseleri Fatih'in İstanbul'u fethinin hemen ardından kurduğu Fatih Medreseleri ile başlayan, varlık ve etkinliklerini yirminci yüzyıl başlarına kadar sürdüren, Cumhuriyet Dönemi'nde yerlerini Osmanlı Devleti'nin modernleşme asırlarında kurulmaya başlayan yeni ve modem okullara bırakan eğitim kurumlarıdır. Elinizdeki eser, bir büyük tarihi miras olan İstanbul Medreselerini tanıtmayı amaçlamaktadır. Bu çerçevede Eminönü, Fatih, Eyüp, Beyoğlu, Beşiktaş ve Üsküdar'da halen varlığını koruyan altmış sekiz adet medrese bu kitap içerisinde incelenmiştir. İki ciltten oluşan eserin ilk cildinde bu alanda otorite olarak kabul edilen çok değerli akademisyenlerin kaleme aldığı makaleler yer almaktadır…

---