1973 Suadiye
Küçüktüm. On yaşımda falan. İki tane ciddi sorunum olduğunu hatırlıyorum. Biri, saçlarımı kısa kestirme zorunluluğum, diğeri de beyazlaşan bir blucinimin olmayışı. Yaz tatili bitmişti. Berberin iskemlesine oturdum. Üç aydır kestirmediğim saçlarım öbek öbek düşmeye başladılar önüme. Aynada gözlerimi gördüm. Dolu doluydu gözlerim. Saçlar önüme düşüyordu. Okulun açılmasına daha bir hafta varken, neden kestirmek zorundaydım ki, saçlarımı? Bir hafta. Daha bir hafta vardı ve ben Selma'nın karşısına bu kepçe kulaklı halimle çıkmak zorunda kalacaktım. Mahallede saçı en uzun olan benken, birden en kısa saçlı olarak, en çok da uzun saçlarımı beğenen Selma'ya ne diyecektim?
"İnanmıyorum, neden kestirdin saçlarını?" diyecek...
"Çok uzamıştı, sıkıldım" diye yalan mı söyleyecektim?.."

---