Yazar | : | Ali H. Neyzi |
İsbn | : | 975458463X |
Yayın Tarihi | : | Mayıs, 2003 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 246 |
Ölçü | : | 13 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | T. İş B. Kültür |
Ali H. Neyzi'nin İlhan Koman'a meşhur Akdeniz heykelini ısmarlayışı ve bu başyapıtın tamamlanma öyküsü; John Guest adında bir İngiliz'in vefa borcunu ödemek için Kurukavak Köyü'ne yaptırdığı çeşme; Ali Neyzi'nin Shakespeare'den yaptığı Titus Andronikus çevirisi ve Mina Urgan'la Moda'da geçirdiği güzel günün hikâyesi; Napoli'de bavullarını kaptırmamak için çıkan arbede sonucu hayatında ilk kez tevkif edilişi; "Kulis" Lokantasının nevi şahsına münhasır sahibi Mösyö Jorj; Kumkapı sahilinin Kör Agop'u; Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir'in romanlara yakışır yaşam öyküsü...
Lara Feneri'nde Ali H. Neyzi, bu kez geçmişten bugüne "Çakıp Sönen Anılar"ında bize bir dönemin en eğlenceli anekdotlarını anlatıyor, en renkli simalarıyla tanışma fırsatını veriyor. Daha 11 yaşında, İstanbul Marifet Basımevi tarafından basılan ilk romanı Sibirya Ovaları ile yazarlığı tescillenen Neyzi, keyifli anlatımıyla okurlarına bir dönem portresi sunuyor.
"Yıllardır, önüme gelene ve her fırsat düştüğünde "Konuşan Türkiye olmaktan vazgeçelim, yazan Türkiye olalım" demekteyim. Ünlü bir Güney Amerikalı yazarın romanında okumuştum. Bir göçmen grup ormanda yer açıp kendilerine bir yerleşim yeri kuruyorlar. Bir gün grubun başkanı hepsini topluyor ve artık buradan göç edeceklerini söylüyor. Öncelikle kadınlar bağrışıyor ve "Daha yeni yerleştik neden göç edelim" diye adama karşı geliyorlar. Liderin onlara verdiği yanıt beni çok etkilemişti. "Bu yerleşim yerinin daha mezarlığı oluşmuş değil, bu nedenle göç edebiliriz. İnsanlar ancak mezarlıkları oluşmuş yerlerden ayrılamaz."
Şu Anadolu'yu bir düşünün. Asurlulardan Romalılara ve daha dün kaybettiğimiz büyüklerimize kadar ne mene mezarlık dolu bir ülkede yaşamaktayız...."