Osmanlı İmparatorluğu'nda Sultan III. Ahmet dönemi, "Lale Devri" ve "Patrona Halil İsyanı" ile derin izler bırakmıştır. 1718-1730 yılları arasında süren 12 yıllık bir dönem ise, Sultan III. Ahmet'in saltanat yıllarının ikinci yarısını kapsar ve sonu, çok kanlı bir isyanla kapanmış bir zevk ve sefa devri olarak anımsansa bile, Osmanlı Rönesansı olarak da tanınmalıdır. Lale Devri'ni yaratanlar mimarlardır, nakkaşlardır, ozanlardır ve emsali görülmemiş bir çiçek tutkusuyla, toplumun her biri çiçek uzmanı haline gelmiş bireyleridir. Bu dönemin en önemli ismi de, Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'dır. Sultan III. Ahmet'in başlangıç saltanat döneminde müsteşarlık yapmış, fakat bir süre sonra Damat Silahtar Ali Paşa'nın rekabeti yüzünden Mora'ya sürgüne gönderilmiştir. Daha sonra, Niş defterdarlığında bulunmuştur. Zaman içinde, hizmetlerindeki başarıdan dolayı III. Ahmet, İbrahim Efendi'yi saraya aldırmıştır ve bir müddet sonra da, hem "Paşa" rütbesi verdiği gibi, sayıları 24 olan çocuklarından Fatma Sultan ile evlendirerek, damat edinmiştir. Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa, Pasarofça Antlaşması ile uzun süre barış dönemi yaşamaya başlayan Osmanlı İmparatorluğu'nda, "lale" çiçeği merakının öncüsü olmuş ve başkent İstanbul'da, saray mensupları ile devletin üst kademelerindeki aileler, bir taraftan birbirinden alımlı ve zarif köşkler, konaklar, yalılar inşa ettirirler, diğer taraftan bahçeler, lalelerle bezenmiştir. Lale mevsiminde İstanbul, bir renk cümbüşüne bürünürdü. Lale yetiştirmek öylesine bir merak ve şöhret nedeni olmuştu ki, bu devirde 839 çeşit lale bulunduğu kayıtlıdır. Hatta "mahbub" adı verilen nadide bir lale çeşidi soğanı 500-1000 altına, "Rummani" adı verilen bir diğer lale soğanının 400 altına satıldığı bilinmekteydi. Onun içindir ki, eğlencenin doruk noktalarda yaşandığı bir devir, Osmanlı İmparatorluğu tarihinde "Lale Devri" olarak anılmaktadır. Yine bu devirde, saray, zenginlik ve sefahat âleminde iken, halkın sefalete düşmesiyle, Beyazıt Hamamı tellaklarından Arnavut ve levent Patrona Halil'in önderliğinde bir ayaklanma sonucu, pek çok kan dökülmüştür.

---