Yazar | : | Samiha Ayverdi |
İsbn | : | 9757663212 |
Yayın Tarihi | : | Nisan, 1995 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 136 |
Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | Kubbealtı Neşriyatı |
Ey Müslüman Emirler, İslam Münevverleri, Devlet Reisleri ve Müslüman Kardeşlerim!
Bu küçük risale, 1400, senesini idrak etmek üzere olan Hicri takvimi, bütün İslam Âlemi'nin birlikte karşılamasını teklif etmek maksadıyla yazıldığı kadar, din kardeşlerimizle müşterek dert ve davalar üstünde kısaca dertleşip halleşmek niyet ve maksadını da içine almaktadır.
Hicret-i Nebevi'nin 1400. senesini idrake üç yıl kaldı.
Ey Müslüman Emirler, Münevverler, Devlet Reisleri!
Dünya, batıl inanışları, yakıştırma nasları bile, teologların şaşaalı polemikleri ile ananeleştirip mukaddes günler, yortular, bayramlar adıyla kutlayarak kütle psikolojisini kamçılayıp uyanık tutarken, 1400. senesini idrak etmek üzere olduğumuz Hicret-i Nebevi, İslam Âlemi için nasıl uyarıcı bir fırsat, ilmin ve imanın ışığında, nasıl bağlayıcı ve birleştirici bir çığır olmalıdır?
Evet, yeryüzünü tevhit güneşi ile aydınlatmış ve insanoğluna hak ve hürriyetin şerefli yolunu göstermiş bu mübarek dinin 1400. senesini, el ve gönül birliği ile biz Müslümanlar nasıl kutlamalıyız? İslam dünyası bu müstesna gün için ne düşünebilir, ne hazırlar ve bilhassa neler ümit edip ne gibi faydalar bekleyebilir?
İşte, risalemizin bir yönü dertleşip halleşmek ise, bir yönü de Müslüman devletlerin idarecilerine sormak istediğimiz böyle bir sualle, asırlardır alaca karanlıkta uyuklayan İla-yı Kelimetullah gibi mihver bir fikrin ilim ve iman tezgâhında işlenip dokunmasını temenni eylemektir.
Gerçi 1976 senesinde İstanbul'da toplanan İslam Kongresi, İslam Birliği'ne doğru atılmış bir merhale idiyse de, bir bakıma, sadece mesut bir buluşma diyebileceğimiz bu Kongre'de hâkim olan hava, gene de politikadan yakasını kurtaramamış hesabılardı.
Hâlbuki İslam Birliği, siyaset mazgalından gözlendiği müddetçe, ulaşması temenni olunan hedefe vasıl olması düşünülemez. Bu yüzden de o ulvi ve ilahi neticeyi elde etmenin tek gerçek yolu, İslam Birliği idealine, ilim ve imanını hareket noktası olarak seçmek olsa gerektir...