Yazar | : | Çetin Altan |
İsbn | : | 9751021650 |
Yayın Tarihi | : | 2004 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 196 |
Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | İnkılâp Kitabevi |
Okula yeni başlayan küçük insanın önünde, her kopan takvim yaprağıyla farkına varmadan ağır ağır geçilecek ufuksuz bir okyanus çalkalanır. Umutlu hayallerin renkli buğularıyla tüllenmiş bir okyanus...
Takvim yaprakları ne evren ne de dünya olaylarının kendilerini asla etkileyemediği monoton ve şaşmaz bir düzenle, hiç aksamadan tek tek düşerler. Tek tek düşerler...
Farkına varsan da varmasan da, istesen de istemesen de, başlangıç kıyısından gitgide uzaklaşarak ağır ağır geçersin okyanusu.
Derken varılacak kıyı hafiften belirmeye başlar. Ve birden geriye baktığında...
Yine koskocaman bir okyanus görürsün. Sadece okyanusu tülleyen buğuların eski renkleri değişerek, yer yer pembe ışıkların süzüldüğü, siyah benekli bir kurşuniliğe dönüşmüştür.
Tılsımlı okyanusun hiç vazgeçmediği bir şakadır bu...
İleriye baktığında umutlu hayalleri görürsün, geriye baktığında da anıları...
Kavak Yelleri ve Kasırgalar küçük bir adamın umutlu hayallerindeki kulaçlarla, yaşlı bir adamın anılarındaki kulaçların ortak şıpırtılarıdır...
Bu şıpırtıları daha da belirginleştirmek için, başlangıç kıyısından sefere çıkıldığı günlerin ilk türküsü olan Üçüncü Mevki'yi ekledim sonuna...
Üçüncü Mevki benim ilk kitabım. 1946'da liseyi bitirdiğim yıl, Babaannemin "kefen param" dediği sandık dibi kesesinden iki yüz lira ödünç alarak basılmış ve hemen hiç satılmadığı için Göztepe'deki eski köşkün sandık odasına getirilerek tepeleme yığılmıştı...
Kavak Yelleri ve Kasırgalar'ın kuyruğuna yapışarak, vaktiyle tepeleme yığıldığı eski köşkün sandık odasından, neredeyse yarım yüzyıl sonra, tekrar ortalığa çıkmaya çalışan Üçüncü Mevki'yi, vaktiyle babaanneme armağan etmiştim...
O zamanlar kendisine ödeyemediğim borç hala üstümde...
"Kusura bakma biraz gecikti", diye götürdüğümde hoş görecektir herhalde...
Bunların hepsi eski umutlu hayallerle, şimdiki anıların kulaçlarından uzanan ortak şıpırtılar...