Yazar | : | Hıfzı Topuz |
Yayın Tarihi | : | 1987 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 172 |
Ölçü | : | 13,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | Yön |
Kara Afrika'da iletişim sorunlarının üzerine eğilmemin başlangıcı 1957 olsa gerek. O yılın son aylarında Strasburg'da yeni açılan Uluslararası Yüksek Gazetecilik Merkezinin iki aylık bir seminerine katılmıştım. Seminerde Patrice Diouf adlı Senegalli bir arkadaşım vardı. Senegal daha bağımsızlığa kavuşmamıştı. Patrice o dönemde Sosyalist Parti lideri olan Leopold Senghor'un kabinesinde Enformasyon işlerine bakıyordu. Strasburg'da "Tam-tamlarla iletişim" konulu bir konuşma yapmış ve parmaklarıyla masaya vurarak her bir dizinin ne anlamlara geldiğini anlatmıştı... Patrice galiba biraz büyülemişti hepimizi.
Seminerde iki de Ghana'lı gazeteci vardı. Ghana bağımsızlığa kavuşalı ancak birkaç ay olmuştu. Nkrumah'ın adı bir bayraktı bütün Kara Afrika'da. Ghanalılar da kendi ülkelerinden çeşitli iletişim örnekleri veriyorlardı.
. Bir de Habib Boulares adında Tunuslu bir arkadaşımız vardı. Tunus bir yıl önce bağımsızlığa kavuşmuştu. Habib hayrandı Bourgiba'ya. Ne sonu gelmez tartışmalara girişildi. Konuları mutlaka felsefi yönlere çeker, tumturaklı sözlerle karşısındakini tuşa getirmeye çalışırdı.
Patrice sonra galiba büyük bir iş adamı oldu. Ghanalılar meslek değiştirdiler. Bir daha hiçbir toplantıda onları tanıyana rastlamadım. Habib ise önce Partinin organı El Amal gazetesinin genel yayın müdürü oldu, sonra Radyo ve Televizyonun başına getirildi, Enformasyon Bakanlığı yaptı, daha sonra da gözden düştü ve tüm görevlerini yitirdi. Belki yirmi yıldan beri Habib Fransa'da yaşıyor, dergilere yazı yazıyor ve Bourgiba'nın ölümünden sonra Tunus'a döneceği günleri bekliyor.
1959'dan 1983'e kadar uzanan 24 yıllık bir UNESCO döneminde Kata Afrika basınıyla, radyosuyla, televizyonuyla, haber ajanslarıyla, gazeteci örgütleriyle ve Kara Afrika sanatıyla çok yakın ilişkilerim oldu ve bu ilişkiler bir Kara Afrika tutkusuna dönüştü.
İstanbul Üniversitesi BYYO müdür yardımcısı dostum Doç. Dr. Niyazi Öktem geçen yıl bana "Üçüncü Dünya ülkelerinde iletişim dersi verir misin?" diye sorduğu zaman aklıma Kara Afrika'da geçirdiği m sıcak ve coşkulu yıllar ve aylar geldi. Hiç naz etmeden "Kabul" dedim.
İşte bu kitap Kara Afrika ile otuz yıllık bir dostluğun sonucu olarak ortaya çıktı...