TÜRK Tarih Kurumu yayınlarının XVI. serisi olan "Atatürk Yayınları" serisinin bu ikinci kitabını çıkarırken, eserin yazarı RUŞEN EŞREF ÜNAYDIN'ı tekrar saygı ve sevgi ile anıyoruz. Eserin geç çıkmasındaki kabahat, eğer varsa, benimdir. Rahmetli, Kurtuluş Savaşı yıllarında yazdığı bu yazıların büyük bir kısmını yine o yıllarda Ankara' da "Matbuat ve İstihbarat Umum Müdürlüğü" tarafından basılmış olan eserinden almış, yalnız bazı eskimiş kelimelerin yerine yenilerini koymak suretiyle müsveddelerini bana göndermişti. Eser Basımevine henüz verilmişti ki, değerli yazarı kaybettik. Ben yazıları gözden geçirirken, bunların hangi tarihte nerede çıktığını da tespit etmeği faydalı buldum. Günlerce "Hakimiyet-i Milliye" koleksiyonlarını karıştırarak bunu kısmen yapabildim. Bazılarını bulamadım. Eserin mümkün olduğu kadar yanlışsız çıkmasını Rahmetlinin aziz hatırasına bir saygı borcu bildiğim için, basımevi düzeltmelerini de üstüme aldım. Çeşitli işlerim arasında bunları ihmal ettiğim günler oldu. Rahmetli bu seride çıkan "Atatürk' ün Hastalığı" adlı eserinden sonra, bunun da bir an önce çıkmasını çok istiyordu. Nitekim bana 3 Eylül 1959 da Çamlıca' dan yazdığı mektupta şöyle diyordu: " ... darısı "İstiklal Yolunda"nın başına. Bilseniz onu nasıl bir "nevheves" heyecanı ile bekliyorum. Ona şimdiden öyle düşkünlüğüm var! O, bence bir çok kutsal hatıranın bir kaynağı... Ona önsözü yazıp yazıp yırtıyorum. Duygularımı dilediğim gibi belirtemiyorum. Emin olun ki bir kitap yazmak gibi güç geldi bana. Kendi kendime bir türlü beğendiremiyorum. Emeklilik tiryakiliği mi? yaşlılık titizliği mi neyin nesidir? anlayamıyorum. Şimdi bir yenisine başladım. Yarıya kadar geldim. Bu kere galiba tutturabildim. Böyle giderse tam dilediğim gibi olmasa da yine az çok işe yarayabilecek; ben de nefes alıp Çamlıca'nın güzüne daha rahat gözle bakabileceğim. Gönül ferahlığı duyacağım. Hele iyi aklettiğiniz gibi "Sana Nasıl Kıyacaklardı?"yı da bulup bu kitaba katacak olursak, kitabın hacmi de, manası da biraz daha gelişmiş bulunacak!" Uluğ İĞDEMİR

---