İsbn | : | 9786055592776 |
Yayın Tarihi | : | 2011 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 186 |
Ölçü | : | 16 x 24 cm |
Yayınevi | : | İstanbul Büyükşehir Bel. Kültür A.Ş. |
Bizans döneminde bahçeler genelde sarayların yaygın olarak bulunduğu suriçinde ve özellikle kara surlarının önlerindeydi. Bizans saray bahçeleriyle ilgili pek fazla kaynak olmasa da, Sarayburnu'ndan sonra İstanbul'daki en önemli Bizans saray bahçesi, Osmanlı döneminde de önemli bahçelerden biri olmayı sürdüren Fener Bahçesi'ydi. Bizans döneminde ev bahçelerinde genelde soğan, turp, havuç, pancar, ıspanak gibi ev halkının ihtiyacını karşılayacak bitkiler yetiştirilirdi.
Surların içine sıkışan Bizans İstanbul'unun aksine, Osmanlı surların dışına yayılmıştır. Lale Devri'nde ise tüm eski bahçeler elden geçirilir, içlerine yeni binalar eklenir, ayrıca birçok yeni bahçe kurulur.
İstanbul, Cumhuriyet'in ilk yıllarına kadar bahçeler, bağlar, bostanlar ve mesirelerle dolu, yeşil bir şehirdir. 1950'li yıllardaki yoğun göç ve istimlâk hareketlerine kadar Boğaz, Eyüp ve kara surlarının önündeki geniş yeşillik alanlar ve çayırlar ortadan kaldırır ya da alanını küçültür. İstanbul'un en büyük ve önemli mesirelerinden biri olan Çırpıcı Mesiresi günümüzde büyük bir parktır; 1950'li yıllara kadar irili ufaklı birçok bağ ve mesirenin bulunduğu kara surlarının önündeki yeşillik alanlar ise sonraları mezarlığa dönüşür; eskilerin Kozlu Çayırı, günümüzün Kozlu Mezarlığı'dır.
İstanbul'un 100 Bahçesi kitabı, okura şehrinin yakın zamana kadar ne kadar yeşil ve renkli bir hayatı olduğu hakkında fikir vermeyi amaçlamaktadır.