| Yazar | : | Arif Aşçı |
| İsbn | : | 9789944887274 |
| Yayın Tarihi | : | Ekim, 2009 |
| Dil | : | Türkçe+İngilizce |
| Sayfa Sayısı | : | 226 |
| Ölçü | : | 24 x 31 cm |
| Yayınevi | : | T. İş Bankası Kültür Yayınları |
1995'te, İstanbul'da serin bir eylül sabahı, yıllarca unutamayacağım bir aşk hikâyesine tanık oldum.
Kadıköy yakasında kadim bir dostumun evinde zamanı unutup son vapuru kaçırdığım için aynı evde geceleyip sabahın ilk ışıklarında sokağa çıkarak iskeleye doğru yürürken karşıma çıktı hikâyenin kahramanı. 15, 16 yaşlarında bir genç kızın tasmasından tuttuğu, sahibiyle aynı zarafette, incecik uzun bacaklarını kaplayan kıvrım kıvrım ipeksi tüylerin, sabah rüzgârında uçuştuğu açık kahverengi bir Afgan tazısıydı bu. Bize doğru yürüyorlardı.
Gece boyunca içtiğim rakının, yemeğe eşlik eden buğulu sohbetin ve yaklaşan sonbaharın da ruhuma yüklediği j mahmurluktan bir anda sıyrıldığımı hissedip güne sevinçle başlayacağımın bir işaretiyle karşılaşmış gibi ellerimi çırparak: \ "Sen ne güzel şeysin böyle, gel bana, koş! Dur seni bir kucaklayayım!" diye bağırdım uzaktan. Sevildiğini anında hisseden her köpek gibi iki ayağı üzerinde kalkmaya çalışarak tasmasından kurtulmak istedi. Sahibi de bu isteğe boyun eğerek tasmanın ipini bırakıverdi. Filmlerdeki kavuşma sahnelerinde olduğu gibi koşup upuzun boyuyla ayağa kalkarak kollarını omuzlarıma attı ve yüzümü yalamaya başladı. Bir yandan da hazla kesik kesik soluyor, tatlı iniltiler çıkarıyordu. Bu arada, sahibi olduğunu düşündüğüm genç kız da yanımıza ulaşmış, bu ilk görüşte aşk sahnesinin bitmesini sabırla bekliyordu. Tazının sırtını okşarken sırt tüylerinin tümüyle dökülmüş olduğunu, pembe etinin ortaya çıktığını fark edip sordum:
"Ne oldu bu hanımefendiye?" Tazının dişi olduğunu hemen anlamıştım (Erkek köpekler sevgilerini bu kadar açık etmezler). Genç kız, tazının tasmasını yeniden yakalayıp heyecan içindeki köpeği güçlükle zapt etmeye çalışarak:
"Bu Mişa!" dedi, "