Büyük ve engin tarihine yakışan şerefli ve haşmetli bir geçmişe sahip İstanbul Üniversitesinin 514'üncü kuruluş yılına rastlayan 1966 - 1967 öğretim dönemini, Pek aziz sayın misafirlerimizle, Değerli öğretim üyesi ve yardımcısı arkadaşlarımı içten saygılarla selamlayarak, Siz genç öğrencilerimi de candan ve yürekten sevgilerimle kucaklayarak açıyorum. Bu yılın da, bundan öncekiler gibi, millete, memlekete, Türk ve dünya ilmine uğurlu ve başarılı olmasını diliyorum. Sevgili çocuklarım, Bir kısmınızın bu yıl girdiği, bir kısmınızın yıllardır içinde yaşadığı üniversite, ana ve köklü fonksiyonu, öğretim, eğitim ve bilhassa araştırma yapmak ve bunları memleket yüzeyine yaymak olan, bir müessesedir. Hürriyet içinde yaşaması gereken bir dünyada, hürriyeti için yaşayan milletlerde, bu inancı kuvvetlendirecek müesseseler, üniversitelerdir. a) Dünya görüşü geniş, b) Toleransı engin, c) Gerçek demokrasi esaslarını ve icaplarını kavramış, ç) Memleket sorunlarını çözecek görme, araştırma ve bulma kabiliyetleri genişlemiş, d) Baş döndürücü bir hızla ilerleyen ilmin ve tekniğin temel bilgilerini kavramış ve bunları sosyal nizamın düzenlemesinde ve ferdin yaşayışında refahı sağlayacak bir şekilde uygulama imkânını elde etmiş, Vatansever, milliyetçi, memleketçi gençleri şekillendirmeye uğraşır. Türk Üniversiteleri de ayrıca, Türkiye'nin uygarlık ve kültür dünyasındaki müstesna yerine ve kuvvetine inanmış, Kurtuluş Savaşından bu yana büyük Önderinden miras kalan en doğru, bünyesine en uygun rejimi gönülden benimsemiş, yani tek kelime ile…

---