Bu kitap bir tarih ya da bir vesika eseri olmamakla beraber, toplanan çeşitli eserler, sırf hayale değil, gerçek yaşanmış esaslara yazar gözüyle aydınlık sunmaktır. Ancak geçmişin ve bugünün hayat penceresinden alınan duygu yükünün düşünme ve yazma zemini, fikir hatta bir duyu algılamasından beslenerek yazılmış edebi eserlerin toplandığı kaideli, yerine göre hıçkırık sesli, yerine göre mutlu yazıların bir araya toplandığı çatıdır. "... İstanbul'un keyfine ulaşabilmek için biraz şair ruhlu olmak, bilmek, sezmek, sevmek gereklidir. İstanbul sırrını herkese açmaz. Önünden umursamadan geçtiğimiz bir mezar taşında ne yazdığını okumaz isek o bize kendini tanıtmaz-söylemez. İstanbul'u anlamak ve onunla yaşamak istiyorsak, ona soru sormasını bilmemiz gereklidir. Öyle ki; İstanbul hala otuza yakın ülkenin arşivlerini onların şecerelerini, sırlarını, sicillerini, tapularını, tarihlerini kendinde saklamaktadır. İstanbul, "bir ulu rüyayı görenler şehri"dir. Mimar Sinanlar, Itriler, Fuzuliler, Dede Efendiler, Barbaros Hayrettin Paşalar, Kanuni Sultan Süleymanlar, Fatih ve Fetihler... Camiler, imarethaneler, vakfiyeler ve şadırvanlar, hanlar, hamamlar, saraylar, köşkler ve konaklar... Tarih mektupları, fütüvvetnameler... Hepsi İstanbul'un tarihi zenginlikleridir. Denilebilir ki "İstanbul medeniyet sembolü bir mekân olarak, insanlığın övünç vesilesi olacak bir mutlak şaheserdir". İstanbul, tarih ve coğrafyanın birlikteliğinden doğan bir mucize şehirdir. Kuşkusuz eski ile övünmek yetmiyor. Ona yeni değerler kazandırmak ve işlemek zorundayız, onun bir parçası olarak. Düşünelim: Bugüne ne ölçüde yarın katıyoruz? Asıl cevabı verilmesi gereken soru da budur." Yayıncı - Yazar Halil TEMEL

---