Yazar | : | Orhan Koloğlu |
Yayın Tarihi | : | 1978 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 183 |
Ölçü | : | 16 x 23,5 cm |
Yayınevi | : | Türk Tarih Kurumu |
Başkalarından üstün olduğunu belirlemek için kişinin dış görünümünde (traş şekli, giysi ve başlık) farklı olmaya dikkat etmesi -hatta kendisininki gibi giyinmeyi yasaklaması- ilk insanlarla birlikte başlamıştır. Bugün, on binlerce yıl öncesinin yaşamını sürdüren Afrika ve Okyanusya'nın en ilkel toplumlarında görülen, şefin ve sihirbazın en iri tüyü kafasına geçirmesi, en görkemli postla sarınması türü davranışlar, toplumların sınıflaşmasının belirmesiyle birlikte, kişilerin ayrı simgeler aramaya başladıklarını ortaya koymaktadır.
Toplumların diğer toplumlardan farklı olmak eğilimi ise ilk, uygarlıkların başlamasıyla birlikte belirginleşmiştir.
Ekonominin, yatırımda kullanılmayan ve sınırlı ellerde toplanan kazançları lüks harcamalara yöneltmek eğilimi, bu konuda aşırı davranışlara gidilmesi sonucu yaratmıştır. Özellikle daha yüksek bir uygarlık düzeyine erişmiş toplumlarda, üstünlüğü vurgulayacak farklılıklar yaratma isteği son derece güçlü olmuştur.
Müslümanlardaki başkalarına benzememek ve iç içe yaşadıkları diğer inanç ve görüşteki toplulukları kendilerinden ayırma isteği de bu davranışın sonucudur. Kendisini en mükemmel ve insanlık gelişmesinin doruğu sayan İslam'ın böyle bir tutuma girmesi doğaldır. Bu farklılaşma isteğinin doğuşunu, İslamiyetin ilk dönemlerine götürmek olanaklıdır, ancak bunun Peygamber'le birlikte başladığını ispatlamak güçtür.
Bu gözlem elbiselerden çok başlık bakımından geçerlidir. İlk çağlarından beri İslamın dinsel başlığı olduğu ileri sürülmüş olan, külahla sarığın oluşturduğu İmame'nin gerçekten Peygambere mal edilip edilemeyeceği, tartışma konusudur. W. Björkmann, İslam Ansiklopedisi'ndeki Sarık maddesinde bunu şöyle açıklar:
"Peygamberin başına giydikleri hakkında birçok ayrıntılı bilgi nakledilmektedir. Fakat bu hadislerde, sonraki adetleri geriye Peygamberin zamanına götürmek eğilimini· farketmek kolaydır. Şu halde, bunlar Peygamberin devri için hiç bir şey ispat etmez, ancak daha sonraki Müslümanların eğilimlerini gösterir..."