Bu kitap "din"in ve "dinayet"in bazı veçheleriyle ilgili incelemelerinden oluşmaktadır. Bu incelemeler, öncelikle aklın: 1) Kur'an ve Sünnet'e göre önemini belirtmeğe, 2) Kur'an ve Sünnet'i sorgulayan bir konumda olacağını göstermeğe, aksine 3) Onlar'ın hizmetkarı olması gerektiğini ve sınırının da bu olduğunu ortaya çıkarmaya yöneliktir. Bu bakımdan incelemelerimi hep Kur'an ve Sünnet'e dayandırmağa ve sonuçları da bu temellerden hareketle çıkarmağa çalıştım. Ne yazık ki pek çok kimse "din" ile "diyanet" kavramlarını karıştırmaktadır. Hele İslam söz konusu olduğunda, Kur'an aracılığıyla ilkeleri vahyedilmiş ve Hz. Peygamber'in Sünnet'iyle de muamelatı belirginlenmiş olan İslam'ın yüzyıllar boyunca: 1) siyasi, 2) fikri, 3) sosyolojik ve 4) psikolojik sebeplerden ötürü (yani kısacası nefsani dürtüler sonucu) geçirmiş olduğu "görüntü değişimi" insanları aldatmaktadır. Bunun sonucunda da insanların bir kısmı İslam'ı bugünkü görüntüsünü doğuran diyaneti İslam'ın temel ilkeleriymiş gibi vahyedilen din saki buymuş gibi anlamaktadırlar. Bu kavram kargaşasında çoğu sefer isabetsiz hayal kırıklıklarına. infiallere, vehimlere ve tepkilere yol açmaktadır. Asr-ı Saadet ve Hulefya-i Raşidin'den sonra, bir hanedan kurmak için siyaset iktidarı gasbeden Emeviler İslami adalet ve ihsandan hızla uzaklaşarak Cahiliyye dönemi alışkınlıklarına ihya ve ibka, keza dinin yerine de bir diyanet ikame etmişlerdir. Emevilerin açmış oldukları bu kerih yolda ve onlardan sonra, sırf siyasi iktidarları muhafaza edebilsin diye, Abbasiler de fütursuzca yürümeğe devam etmişlerdir. Bütün bu olayların vahyedilen dinin üzerine örttüğü "diyanet örtüsü" ise bid'at-i seyyileri, batıl itikadları, hurafeleri ve Cahiliyye dönemini hortlatan putlarıyla İslam'a yabacı ve O'nunla çelişen bir geleneğin Kur'an ve Sünnet'in üstünde tutulmasına yol açmıştır. Bu durumu objektif biçimde küşade ve tesbit edebilmiş olanı her reşid mü'min dinin yerine ikame edilmiş ve egemenliğimde yüzyıllardır süre gelmiş olan diyanet zincirinden kurtulup dinin ilk safiyetini aramak için mutlaka mücadele etmek istemiştir...

---