İlmiyye Salnamesi - Osmanlı İlmiyye Teşkilatı ve Şeyhülislamlar

Yazar : Seyit Ali Kahraman, A. N. Galitekin, Cevdet Dadaş
İsbn : 9753500653
Yayın Tarihi : Nisan, 1998
Dil : Türkçe
Sayfa Sayısı : 823
Ölçü : 16,5 x 24 cm
Yayınevi : İşaret Yayınları

Konusunda önemli bir kaynak olma niteliğine sahip bulunan İlmiyye Salnamesi hakkında önbilgi vermeden evvel İlmiyye ve Salname tabirlerinden kısaca bahsetmemiz gerekiyor. Şöyle ki: Bilindiği üzere Osmanlı toplumu temelde ikiye ayrılıyordu. Birincisi yönetici sınıfı oluşturan askeri sınıf, ikincisi de yönetilenlerden oluşan reaya idi. Askeri sınıfı oluşturan Osmanlı bürokrasisi Seyfiyye, İlmiyye ve Kalemiyye olarak üç alt bölüme ayrılıyordu. Bürokrasinin üç unsurundan biri olan "İlmiyye", ilme mensup anlamına gelen bir kelime olup, terim olarak ulema tarafından ihtiyar olunan kıyafette bulunanlar demekti. Bu tarzda giyinişlere "ilmiye kıyafeti" denildiği gibi, bu türlü giyinenlere "ilmiye mensubu", bu mensupların yüksek tabakasına da "İlmiyye ricali" denilirdi. Bu kıyafeti ihtiyar eden imam ve hatip gibilerden medrese tahsili görmeyenler ilmiyye mensubu sayılmadıkları halde, Meşihatte herhangi bir memuriyet alan ve başına sarık sarıp arkasına cübbe giyen ilmiye mensubu sayılırdı. İlmiye mensuplarının hususi kıyafetleri olduğu gibi ayrıca rütbeleri de vardı. Bu rütbeler müderrislikden başlar şeyhülislamlıkda nihayet bulurdu. İlmiyye sınıfı -Klasik dönemde- bütün adalet, eğitim-öğretim ve din işlerini deruhde ediyordu. Ancak devlet müesseselerinin dünyevileşmesinin başlangıcı olan Tanzimat'tan sonra, bu sınıfın tesir sahasının büyük kısmı elinden alınarak nüfuzu baltalandı ve salahiyetleri tahdit edildi. Sonunda ellerinde sadece şer'i mahkemelerde görülen medeni hukukun bazı kısımları ile din adamı yetiştiren okullar, medreseler ve cami dersleri kaldı. Diğer bir tabirle Meşihat-ı İslamiyye sadece dini meselelerle meşgul bir daire haline geldi. Salname ise, bir senelik hadiseleri topluca göstermek üzere tertip olunmuş eserler için kullanılmış bir tabir olup, Türkçeye Tanzimat'tan sonra girmiştir. Farsça 'sene' demek olan "sal" ile 'kitap veya mektup' anlamına gelen "name" kelimesinin birleşmesinden meydana gelmiş olup, bu günkü dilimize "Yıl Kitabı" diye çevirebiliriz. "Nevsal" de aynı anlamda kullanılmış idi.
******Seyit Ali Kahraman
DİKKAT!
İstanbul Kitapları (7654 kitap)
ve
Osmanlı Kitapları (2586 kitap)
Koleksiyonları satılıktır.
Çok kıymetli ve nadir kitapları da kapsayan bu
Koleksiyonları almak isteyenler
İletişim paragrafından lütfen mesaj gönderin...