Yazar | : | Aslı Zengin |
İsbn | : | 9789753428330 |
Yayın Tarihi | : | Aralık, 2011 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 145 |
Ölçü | : | 13 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | Metis Yayınları |
22 TEMMUZ 2007. Aylardır süren seçim kampanyalarını nihayete erdirmek için sandık başına üşüştüğümüz gün. Bu gün, daha önce Türkiye genel seçim tarihinde benzeri görülmemiş bir bağımsız adaylığın da hafızalarımıza kazındığı bir tarih. Daha önce genelevde çalışmış iki hayat kadını, Ayşe Tükrükçü ve Saliha Ermez, seçim öncesi adaylıklarını açıklamışlar, İstanbul 1. ve 2. Bölge'den meclise girmeye talip olmuşlardı. Saliha Ermez'in adaylığı İl Seçim Kurulu'nca kabul görürken, Ayşe Tükrükçü'nün adaylık talebi Yüksek Seçim Kurulu tarafından "aday adaylığı şartlarını taşımadığı" gerekçesiyle reddedilmişti. Gerekçeli karar ise "yüz kızartıcı suç"lar kapsamında açıklanmıştı. Fakat fuhuş yasal olarak "yüz kızartıcı suç"lar kapsamında sayılmadığı için, Ayşe Tükrükçü'nün karara itiraz etmesi mümkün oldu ve adaylığını kabul ettirdi. Maalesef ikisi de yeterli oy sayısına ulaşıp meclise giremediler. Aslında çok da mühim değildi. Çünkü asıl mühim olan şimdiye kadar söylenmemiş ya da söylenememiş, susturulmuş ve duyulması reddedilmiş sözleri kamusal alana taşımış olmalarıydı. Ayşe ve Saliha'nın çığlıkları, Yeşilçam filmlerinin ve gazete haberlerinin yıllardır bizleri maruz bıraktığı hayat kadını imajlarının ötesine geçti. Ve bu çığlık daha önce duymadığımız ya da duymayı reddettiğimiz çok şey söyledi.
Ayşe ve Saliha yıllardır devletin nüfuz ettiği, nüfuz etmekle de kalmayıp gasp ettiği yaşamlarını gözlerimizin önüne serdiler. Devletin yaşamlarından aldıklarını, bedenlerinden kopardıklarını, devletin şiddet, ihanet ve ayrımcılıkla dolu faaliyetlerini haykırdılar. Kendilerine "hayatı çalınmış hayatsız kadınlar" dediler.
Özellikle Ayşe Tükrükçü, vesikalı olarak çalışmış ve hala çalışan seks işçisi kadınların sesini duyurmak için çok çabalamıştı…