Yazar | : | Aka Gündüz |
Yayın Tarihi | : | 1974 |
Dil | : | Türkçe |
Sayfa Sayısı | : | 118 |
Ölçü | : | 12,5 x 19,5 cm |
Yayınevi | : | Toker Yayınları |
Çatlak, ötesi berisi delinmiş fotoğraf körüğü mü ne? Bunun koridora benzer tarafı var mı? Şurasından burasından loşluğa sızan eğri büğrü ışık lekelerine güneş, yırıklara pencere demişler... Cehennemden kaçan Temmuz, bu kocaman kapıların yarısından yukarlarına tozdan, kirden birer silindir olmuş, perdelerin köşelerine yaslanmış alay ediyor. Herkes bu olaydan utanmış gibi kıpkırmızı, buram buram terliyor. Pas rengi bir hava, nikotin kokusuyla badanalanmış sarı duvarlar. Şalvarlı pantolonlu, sanki kapelalı gölgeler. Konuşma yok uğultu var... Feraceli, çarşaflı, peçeli, şapkalı heyulalar... Uğultu yok... Yaygara var... Benzi uçuk bir gölge bir tomar buruşuk kâğıt götürüyor. Sivri sakallı, paytak bacaklı bir et yuvarlağı, bir odadan çıktı; görenlerde saygıdan çok korkudan doğan bir çekiliş ve yol veriş... Bastıkça kalın, yarık, çürümüş tahtalar fukara göğsünden çok hırıldıyor.
Bir kaynaşma oldu... Gölgeler birbirini ite kaka birbirine girdiler.
Gıcırdayan otuz iki dişli karanlık bir ağız, suratlarına doğru açıldı ve hepsini bir sac düdük makarnası kolaylığıyla sömürdü. Kapıdan girenler kirli, tahta sedirleri gıcırdatarak oturur taklidi yaptılar. Ve ayaktakiler birbirinin nasırına basarak birbirinin omuzlarından başlarını ileriye uzattılar.
Sivri sakallı et yuvarlağı ortada...
Sivri sakallı yağ külçesi sağında...
Sivri sakallı kemik yığını solunda...
Siyah redingotlu, yeşil yelekli, kırmızı fiyonklu genç sıskası öte tarafta...
Lacivert fraklı, inçe endamlı bir kırlangıç, tavan pervazındaki yuvasında...
Haki ceketli iki serçe, cehennem kaçkın! Temmuzun ortasında bile açılmayan camların arkasında "açıkça fuhuş yapıyor..."